Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
STRAIGHTEN OUT : English Turkish

düzeltmek, yoluna koymak, doğrusunu açıklamak, şüphesini gidermek

STRAIGHTEN SMB. OUT : English Turkish

v. rahatlatmak, şüphesini gidermek

STRAIGHTEN UP : English Turkish

doğrulmak, kalkmak

STRAIGHTFORWARD : English Turkish

adj. dürüst, doğru sözlü, açık, hilesiz, basit, kolay

STRAIGHTFORWARDLY : English Turkish

adv. delikanlı gibi

STRAIGHTFORWARDNESS : English Turkish

n. dürüstlük, doğruluk, açıklık, kolaylık

STRAIGHTNESS : English Turkish

n. doğruluk, düz olma, dürüstlük, açık sözlülük

STRAIN : English Turkish

n. zorlanma, germe, burkma, zorluk, zor, basınç, zorlama, burkulma, incinme, gerilme, gerginlik, yük, makam, melodi, hava, anlatım, anlam, özellik, soy, ırk, nesil, tür, karakter, yapı, belirti

STRAIN : English Turkish

v. germek, kasmak, zorlamak, burkmak, incitmek, yormak, çarpıtmak, saptırmak, süzmek, süzgeçten geçirmek, filtre etmek, gerilmek, kasılmak, eğilmek, gayret etmek, çabalamak, didinmek

STRAIN A GNAT : English Turkish

kılı kırk yarmak, mesele yapmak, titizlenmek

STRAIN AFTER : English Turkish

için çalışmak, gayret etmek

STRAIN AT : English Turkish

gayret etmek, çabalamak

STRAIN AT THE LEASH : English Turkish

kurtulmaya çalışmak, sabırsızlanmak

STRAIN EVERY NERVES : English Turkish

v. tüm gücüyle çabalamak

STRAIN OFF : English Turkish

süzerek ayırmak

STRAIN OUT : English Turkish

v. süzerek ayırmak

STRAIN SMB. TO ONE'S BREAST : English Turkish

v. göğsüne bastırmak, kucaklamak

STRAINED : English Turkish

adj. zoraki, kasılmış, gergin, süzülmüş

STRAINER : English Turkish

n. süzgeç, filtre

STRAINING : English Turkish

n. süzme

STRAIT : English Turkish

n. boğaz, geçit, darboğaz, sıkıntı, yokluk, üzüntü

STRAIT : English Turkish

adj. dar, sıkı, sınırlı, kısıtlı

STRAIT LACED : English Turkish

adj. tutucu, bağnaz, mutaassıp, dar görüşlü

STRAIT OF DOVER : English Turkish

n. Dover Boğazı, İngiliz Kanalı'nın en dar kısmı (güney-doğu İngiltere ve Fransa'nın kuzeyi arasında); İngiltere ve Avrupa Kıtası arasındaki en kısa mesafe

STRAIT OF GIBRALTAR : English Turkish

n. Cebelitarık Boğazı, Atlantik Okyanusu ve Akdeniz'i birbirine bağlayan Fas ve İspanya arasındaki dar deniz geçidi (Cebelitarık Boğazı)