English Turkish
SUNSTRUCK : English Turkish
adj. güneş çarpmış
SUNTAN : English Turkish
v. bronzlaşmak
SUNTAN : English Turkish
n. bronz ten, bronzlaşmış ten, yanık ten
SUNTAN CREAM : English Turkish
n. güneş kremi, güneş losyonu
SUNTANNED : English Turkish
adj. bronzlaşmış, güneşte yanmış
SUNTANNING : English Turkish
n. bronzlaşma, güneşte yanma
SUNTRAP : English Turkish
n. güneşli ama rüzgârdan korunmuş yer
SUNUP : English Turkish
n. güneşin doğuşu, gündoğumu
SUNWISE : English Turkish
adv. güneşe göre, güneşin hareketine göre
SUNY : English Turkish
New York eyaleti (ABD) çapında dağılmış bulunan devlet üniversiteleri sistemi
SUOMI : English Turkish
n. Finlandiya'nın resmi dili; Finlandiya'nın Fince ismi
SUP : English Turkish
n. yudum
SUP : English Turkish
v. yudum yudum içmek, yudumlamak, kaşıkla içmek, akşam yemeği yemek
SUP OFF : English Turkish
yudum yudum içmek
SUP OUT : English Turkish
v. yudum yudum içmek
SUPER : English Turkish
n. birici sınıf mal, kaliteli şey, bina sorumlusu [amer.], kapıcı [amer.], denetmen, gözetmen, kontrolör, polis şefi [amer.], başkomiser [brit.], fazlalık, ihtiyaç fazlası kimse, figüran, sesüstü yinelenimli alıcı
SUPER : English Turkish
adj. süper, aşırı, üstün, mükemmel, birinci sınıf
SUPER : English Turkish
pref. ek, fazla, ilâve, üstün, üstünde, üzerinde
SUPER BOWL : English Turkish
Amerikan Futbol Konferansı ve Ulusal Futbol Konferansı liglerinin şampiyon takımları arasında yıllık şampiyonluk müsabakası (Spor)
SUPER DUTY : English Turkish
adj. üstün görev, üstün
SUPER TUESDAY : English Turkish
süper salı, 16 eyalette başkanlık önseçimleri ve parti kongrelerinin yapıldığı Mart ayı içerisindeki Salı günü (Süper Salı) (ABD siyaseti)
SUPER VGA : English Turkish
süper VGA, bir ekranda 16 milyona kadar renk içeren 800 X 600 piksel ve daha yüksek çözünürlükte görüntü elde edilmesini sağlayan ekran standartı (Bilgisayar)
SUPERABLE : English Turkish
adj. yenilebilir, hakkından gelinir, çaresi bulunur
SUPERABOUND : English Turkish
v. bol bulunmak, aşırı çok bulunmak, fazlasıyla bulunmak
SUPERABUNDANCE : English Turkish
n. aşırı bolluk, çok fazla miktar
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani