Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SUPERVISE : English Turkish

v. yönetmek, idare etmek, denetlemek, gözetmek, nezaret etmek, bakmak

SUPERVISION : English Turkish

n. denetleme, teftiş, idare, kontrol, gözetim, nezaret

SUPERVISOR : English Turkish

n. şef, müdür, yönetici, supervisor, denetmen, gözetmen, müfettiş, danışman (üniv.)

SUPERVISORY : English Turkish

adj. yönetim ile ilgili, yönetsel, denetleyici

SUPINE : English Turkish

n. i halinde isim fiil, den halinde isim fiil

SUPINE : English Turkish

adj. yatay, sırtüstü yatan, gevşek, uyuşuk, lâkayt

SUPINE POSITION : English Turkish

n. yatay pozisyon

SUPPER : English Turkish

n. hazreti İsa'nın son akşam yemeği

SUPPER : English Turkish

n. akşam yemeği, hafif akşam yemeği

SUPPER CLUP : English Turkish

n. gece klübü

SUPPLANT : English Turkish

v. yerini almak, yerine geçmek, ayağını kaydırmak, alt etmek, gölgede bırakmak

SUPPLE : English Turkish

v. yumuşatmak, esnetmek

SUPPLE : English Turkish

adj. yumuşak, esnek, elastik, uysal, uyumlu, kıvrak

SUPPLEMENT : English Turkish

n. ek, ilave, tamamlayıcı, bütünler açı

SUPPLEMENT : English Turkish

v. eklemek, ilave etmek, tamamlamak

SUPPLEMENTAL : English Turkish

adj. ek, bütünleyici, ilave, tamamlayıcı, bütünler, ilave edilen, katma

SUPPLEMENTARY : English Turkish

adj. ek, bütünleyici, ilave, tamamlayıcı, bütünler, katma

SUPPLEMENTARY ANGLE : English Turkish

ütünler açı

SUPPLEMENTARY PAYMENT : English Turkish

n. ek ödeme

SUPPLEMENTATION : English Turkish

n. ekleme, ilave, ek

SUPPLENESS : English Turkish

n. esneklik, kıvraklık, yumuşaklık, uysallık, uyumluluk

SUPPLIANT : English Turkish

adj. rica eden, yalvaran

SUPPLIANT : English Turkish

n. rica eden, yalvaran, dilekçe sahibi

SUPPLICANT : English Turkish

n. dilekçe sahibi, rica eden, yalvaran

SUPPLICATE : English Turkish

v. rica etmek, yalvarmak