Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

SURFACE MAIL : English Turkish

adi posta [brit.]

SURFACE NOSE : English Turkish

n. cızırtı (plak)

SURFACE PRINTING : English Turkish

n. kabartma baskı

SURFACE TO AIR MISSILE : English Turkish

uçaksavar füze

SURFACE-TO-SURFACE MISSILE : English Turkish

karadan karaya füze, SSM, kara hedeflerine karşı karadan fırlatılan füze (karadan karaya füze)

SURFACEMAN : English Turkish

n. hat işçisi (demiryolu)

SURFACER : English Turkish

n. planya makinesi, perdah makinesi

SURFBOARD : English Turkish

n. sörf, surfboard

SURFBOAT : English Turkish

n. dalgalara dayanıklı kayık

SURFCALL : English Turkish

n. İngiltere İskoçya ve Galler plajlarının sörf yapılabilirlik durumlarını günlük olarak listeleyen web sitesi

SURFEIT : English Turkish

n. şişkinlik, bıkkınlık, aşırı yeme

SURFEIT : English Turkish

v. tıka basa yedirmek, aşırı yemek

SURFER : English Turkish

n. sörfçü

SURFING : English Turkish

n. sörf, sörf yapma

SURFRIDING : English Turkish

n. sörf yapma

SURGE : English Turkish

n. dev dalga, taşma, kabarma, dalgalanma, inip çıkma

SURGE : English Turkish

v. kabarmak, dalgalanmak, dalga dalga ilerlemek

SURGEON : English Turkish

n. cerrah, operatör, askeri doktor, gemi doktoru

SURGEON GENERAL : English Turkish

n. başhekim, amiral doktor [amer.]

SURGERY : English Turkish

n. cerrahlık, ameliyathane, muayenehane [brit.]

SURGERY HOURS : English Turkish

n. muayene saatleri

SURGICAL : English Turkish

adj. ameliyat, tıbbi, cerrahi

SURGICAL BOOTS : English Turkish

n. ortopedik ayakkabı

SURGICAL INTERVENTION : English Turkish

cerrahi müdahale

SURGICAL SPIRIT : English Turkish

n. metili ispirto