Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
TAR BRUSH : English Turkish

katran fırçası

TAR HEELS : English Turkish

Kuzey Karolina Üniversitesi'nin (ABD) atletizm takımlarının adı

TARADIDDLE : English Turkish

n. yalan, aptal numarası yapma

TARANTARA : English Turkish

n. boru sesi

TARANTINO : English Turkish

n. Quentin Tarantino (1963 doğumlu), "Rezervuar Köpekleri" ve "Ucuz Roman" filmlerini yöneten Amerikalı sinema oyuncusu ve yönetmen

TARANTULA : English Turkish

n. tarantula, zehirli örümcek

TARAWA : English Turkish

n. Kiribati'nin başkenti; Pasifik Okyanusu'nun ortasında önceden eski İngiliz kolonisi Gilbert ve Ellice Adaları'nın başkenti olan bir mercan adası; Pasifik'te II. Dünya Savaşı'ndaki şiddetli çarpışmalardan sonra Kasım 1943'te Japon kuvvetlerine karşı ABD'nin zafer kazandığı yer

TARAXACUM : English Turkish

n. karahindiba

TARBOOSH : English Turkish

n. fes

TARDE : English Turkish

n. bir soyadı; Gabriel Tarde (
1904), Fransız sosyolog

TARDINESS : English Turkish

n. geç kalma, gecikme, rötar, yavaşlık

TARDY : English Turkish

adj. geç, geç kalmış, gecikmiş, yavaş

TARE : English Turkish

n. burçak, dara

TARE : English Turkish

v. darasını almak

TARE AND BRET : English Turkish

n. dara ile birlikte ağırlık

TARGE : English Turkish

n. küçük kalkan

TARGET : English Turkish

adj. hedef

TARGET : English Turkish

n. hedef, nişan, amaç

TARGET ACQUISITION AND DESIGNATION SYSTEM : English Turkish

hedef tespit ve seçim radarı, TADS, Apaçi helikopterlerinde lazer güdümünü kontrol eden ve hedefe kilitlenen sistem

TARGET DATE : English Turkish

eklenen gün, hedef tarih

TARGET GROUP : English Turkish

n. hedef kitle

TARGET LANGUAGE : English Turkish

n. öğrenilecek dil

TARGET PRACTICE : English Turkish

atış talimi

TARGUM : English Turkish

n. Eski Ahit'in Aramca'ya tercümesi (İncil'den)

TARIFF : English Turkish

v. vergilendirmek, tarife uygulamak