Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

TARIFF : English Turkish

n. tarife, gümrük, fiyat listesi, gümrük vergisi

TARIFF RATE : English Turkish

n. gümrük vergisi oranı

TARIFF WALL : English Turkish

n. gümrük duvarı

TARIK : English Turkish

n. Tarık, bir erkek ismi

TARKINGTON : English Turkish

n. bir soyadı; Booth Tarkington (
1946), ABD'li roman ve oyun yazarı

TARMAC : English Turkish

n. asfalt, asfalt yol, pist

TARN : English Turkish

n. dağ gölü

TARNISH : English Turkish

n. donukluk, karartı, leke, kir

TARNISH : English Turkish

v. donuklaşmak, kararmak, lekelemek, kirletmek, matlaştırmak

TARNISHING : English Turkish

n. kararma

TAROT : English Turkish

n. tarot, tarot falı

TARP : English Turkish

muşamba, tente, katranlı muşamba

TARPAN : English Turkish

n. tarpan, yaban atı (avrupa)

TARPAULIN : English Turkish

n. muşamba, tente, katranlı muşamba

TARRADIDDLE : English Turkish

n. yalan, aptal numarası yapma

TARRAGON : English Turkish

n. tarhun otu

TARRY : English Turkish

v. oyalanmak, kalmak, beklemek

TARRY : English Turkish

adj. katranlı, katran gibi

TARSAL : English Turkish

n. ayak bileği kemiği, gözkapağı kıkırdağı

TARSAL : English Turkish

adj. ayak bileği ile ilgili, gözkapağı bağdokusu ile ilgili

TARSAL BONE : English Turkish

n. ayak bileği kemiği

TARSIA : English Turkish

n. kakmacılık

TARSUS : English Turkish

n. Tarsus, Türkiye'de bir şehir

TARSUS : English Turkish

n. ayak bileği kemiği, ayak bileği, gözkapağı kıkırdağı, böcek bacağının son bölütü, kuş bacağının üçüncü bölütü

TART : English Turkish

n. tart, turta, kötü kız, sokak kızı