Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
THE CORPORATE INSTRUMENTS : English Turkish

işbirliği enstrümanları, bir işbirliği oluşturmak için ihtiyaç duyulan dökümanlar

THE CORRS : English Turkish

üyelerinin tamamı Corr ailesinden olan İrlandalı rock grubu

THE COST OF AGRICULTURE OUTPUT AND INPUT INDEX : English Turkish

zirai girdi ve çıktı maliyeti endeksi, zirai çiftliklerin gelirlerinde ve giderlerindeki ortalama değişim yüzdesini gösteren endeks

THE COST OF BUILDING INDEX : English Turkish

inşaat maliyeti endeksi, bina maliyeti endeksi, bina maliyetlerindeki veya inşaat maliyetlerindeki ortalama değişim yüzdesini gösteren endeks

THE COUNTDOWN HAS STARTED : English Turkish

geri sayım başladı, şu andan itibaren süre sınırlı, zaman işliyor, zaman akıyor, zaman tık tık akıp geçiyor

THE COUNTY : English Turkish

n. il halkı

THE COURSE OF A DISEASE : English Turkish

n. hastalığın seyri

THE COURSE OF HIS LIFE : English Turkish

hayatının istikameti, hayatının akışı, hayatının rotası, baştan sona hayatı, birisinin yaşamının gelişimi

THE COURSE OF LIVE : English Turkish

n. yaşam süreci

THE COURT OF JUSTICE OF THE JEWISH ORTHODOX COMMUNITY : English Turkish

Yahudi Ortodoks toplumu mahkemesi, Ortodoks Yahudilerin büyük yasal dini mahkemesi

THE COW JUMPED OVER THE MOON : English Turkish

inek ayın üzerinden atladı, ünlü Anne Kaz çocuk tekerlemesinin başlığı ve ilk satırı; inanmadığını ifade etmek için kullanılan anlamsız cümle (ör. "evet doğru,ve inek ayın üzerinden sıçradı!")

THE CREATION : English Turkish

Yaradılış, dünyanın oluşması, dünyanın şekillenmesi, dünyanın formasyonu

THE CREATOR : English Turkish

n. tanrı, yaradan, allah

THE CRIME CURVE : English Turkish

suç eğrisi, suç oranı; suç miktarını gösteren grafik

THE CROSS : English Turkish

n. hristiyanlık, hazreti İsa'nın gerildiği çarmıh, hazreti İsa'nın çarmıha gerilmesi

THE CROSSING GUARD : English Turkish

geçit muhafızı, sınır muhafızı, ana karakterin kızının sarhoş araba kullanırken ölümü hakkındaki film (1994 yapımı, başrollerini Jack Nicholson ve David Morse'un oynadığı)

THE CROW FABLE : English Turkish

karga masalı, iyi bilinen masal, tanınmış masal, ünlü öykü

THE CROWD : English Turkish

n. halk, çoğunluk

THE CROWD DISPERSED : English Turkish

kalabalık dağıldı, kalabalık dağıtıldı, insan topluluğu uzaklaştırıldı, assamble sona erdi, toplantı sona erdi, toplantı dağıldı

THE CROWN : English Turkish

krallık

THE CRUCIFIED : English Turkish

Çarmıha Gerilen, Hz. İsa, Mesih

THE CRUSADES : English Turkish

Haçlı Seferleri, Kutsal Toprakları Müslümanlar'ın idaresinden kurtarmak için
14'üncü yüzyıllar boyunca Avrupalı Hristiyanların öncülüğünde gerçekleştirilen savaşlar serisi

THE CRUX OF THE MATTER : English Turkish

meselenin püf noktası, esas nokta, ana nokta, işin özü, temel sebep

THE CRYING GAME : English Turkish

iğrenç oyun, bir İngiliz askerini kaçıran bir İRA militanını içeren çarpıcı yoğun ve tasvirle dolu drama tarzı popüler film (1992 yapımı, başrollerini Forest Whitaker ve Stephen Rea'nın oynadığı)

THE CUP IS FULL : English Turkish

ardak dolu, kap dolu, taşıyıcı tam kapasiteye kadar doldurulmuş