English Turkish
THE CURRENT YEAR : English Turkish
cari yıl, bu yıl, içinde olunan yıl, halihazırda içerisinde bulunulan sene
THE CURSE : English Turkish
n. aybaşı, regl
THE CURTAIN COMES DOWN : English Turkish
perde kapandı, ekran/manzara küçüldü; son geldi, herşey bitti; şov sona erdi
THE CURTAIN DROPS : English Turkish
perde kapandı, ekran/manzara küçüldü; son geldi, herşey bitti; şov sona erdi
THE CURTAIN FALLS : English Turkish
perde kapandı, ekran/manzara küçüldü; son geldi, herşey bitti; şov sona erdi
THE CURTAIN GOES UP : English Turkish
perde açılıyor, oyun başladı, sahne açıldı, perde kaldırıldı; bu başlangıç, herşey yeni başlıyor; şov başlıyor
THE CURTAIN RISES : English Turkish
perde açılıyor, oyun başladı, sahne açıldı, perde kaldırıldı; bu başlangıç, herşey yeni başlıyor; şov başlıyor
THE CUT OF ONE'S JIB : English Turkish
n. dış görünüşü, yüz ifadesi
THE CYLINDER BRIDGE : English Turkish
silindir köprü, kasnak köprü, Yom Kippur Savaşı esnasında Süveyş Kanalı'nı geçmek için kullanılan yüzer köprü
THE DA VINCI CODE : English Turkish
n. Da Vinci'nin şifresi, Dan Brown tarafından yazılan ve 2003 yılında yayınlanan çoksatar kitap; bu kitaba dayanan 2006 yapımı film
THE DAILY TELEGRAPH : English Turkish
Londra'da büyük gazete
THE DAMNED : English Turkish
lânetliler, cehennemdeki ruhlar
THE DAN AGGLOMERATION : English Turkish
Dan yığını, Tel Aviv ve civarını içeren şehirsel alan
THE DANDY : English Turkish
n. kusursuz, mükemmel
THE DANGER OF BALKANIZATION : English Turkish
Balkanlaşma tehlikesi, anlaşmazlıklar ve savaşla neticelenen siyasi durumlar oluşması
THE DARDANELLES : English Turkish
Çanakkale Boğazı, Türkiye'nin Asya ve Avrupa parçalarını birbirinden ayıran boğaz, Ege ve Marmara Denizi'ni birbirine bağlayan su yolu
THE DARK CONTINENT : English Turkish
kara kıta, Afrika
THE DARK MOUNTAINS : English Turkish
Kara Dağlar, Karanlık dağlar, çok uzak diyar, uzak yer, çok uzaklardaki diyar
THE DAVID LEVI CAMP : English Turkish
David Levi kampı, Likud partisinden David Levi'yi destekleyen insanlar
THE DAY AFTER : English Turkish
ertesi gün
THE DAY AFTER TOMORROW : English Turkish
adv. öbür gün, yarından sonraki gün
THE DAY BEFORE YESTERDAY : English Turkish
dünden önceki gün, evvelsi gün, önceki gün
THE DAY OF DOOM : English Turkish
n. dünyanın sonu
THE DAY OF JUDGMENT : English Turkish
n. kıyamet günü
THE DAY OF WRATH : English Turkish
n. kıyamet günü
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani