English Turkish
THE LION'S SHARE : English Turkish
n. aslan payı
THE LITERARY COMMUNITY : English Turkish
edebiyat camiası, edebiyatın tüm yazar ve eleştirmenleri, yazın/edebiyat insanları
THE LITTLE : English Turkish
n. küçük şey
THE LITTLE PRINCE : English Turkish
Küçük Prens, Fransız havacı Antoine de Saint-Exupéry tarafından yazılan ve 1943 yılında yayınlanan ünlü çocuk kitabı (yetişkinler arasında bile meşhur olan) (Fransızca'da "Le Petit Prince")
THE LITTLE WOMAN : English Turkish
küçük kadın, küçük hanım, küçük bayan
THE LIVING : English Turkish
canlılar, yaşayanlar
THE LOAN GIVING DAY : English Turkish
kredi verme günü, kredinin verildiği tarih, bir kredinin ödendiği gün
THE LOCK IS BROKEN : English Turkish
kilit kırılmış
THE LONG AND THE SHORT OF IT : English Turkish
işin uzunu ve kısası,meselenin ana noktası, işin özü, eni konu, kısaca, özet olarak
THE LONG AND THE SHORT OF IT IS : English Turkish
-'ın uzunu ve kısası şu, kısaca, uzun lafın kısası
THE LONG JOURNEY : English Turkish
uzun seyahat, uzun yolculuk, 1934'te Mao Tse-Tung önderliği altında Çinli Komünistlerin mahvedici yolculuğu
THE LONG ROBE : English Turkish
n. hukukçular
THE LONG VACATION : English Turkish
n. yaz tatili
THE LONG-AWAITED DEGREE : English Turkish
uzun süre beklenen derece, uzun süredir beklenen derece, bir öğrencinin elde etmek için uzun süredir çalıştığı akademik derece
THE LOOK OF THE NINETIES : English Turkish
doksanların görünüşü, 1990'larda yaşayan bir kimseye en çok yakışan dış görünüş
THE LOOK ON HIS FACE : English Turkish
yüzündeki bakış, yüzündeki ifade
THE LORD : English Turkish
n. Allah, Hazreti İsa, rab
THE LORD IS MY SHEPHERD I SHALL NOT WANT : English Turkish
Tanrı bana klavuzluk ettikçe ihtiyacım olan herşeye sahip olacağım (İncil'den)
THE LORD'S PRAYER : English Turkish
Tanrı'nın duası, Tanrıya edilen dua, Mesih'in havarilerine öğrettiği dua (begins with the words: "Cennet'te ustalıkla yaratan Babamız..." kelimeleri ile başlayan)
THE LOSS WAS FOUND : English Turkish
kayıp bulundu, yanlış yere konulan nesne bulundu
THE LOST SON : English Turkish
kayıp evlat, kaybedilmiş oğul, ailesinden ve kökeninden ayırılmış veya koparılmış kimse, kökenlerinden kopmuş kimseler
THE LOT : English Turkish
hepsi
THE LOT FELL UPON HIM : English Turkish
kımet onun başına düştü, piyangoyu kazandı, talih kuşu ona kondu, çekilişte o seçildi
THE LOWER CLASSES : English Turkish
n. ayaktakımı
THE LOWER PART : English Turkish
n. aşağısı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani