English Turkish
THE MASORITES : English Turkish
İncilin düzgün yazılmasını ve telaffuzunu sağlamaya angaje olmuş bilgeler
THE MASSACRE AT THE CAVE OF MACHPELAH : English Turkish
Machpelah Mağarası katliamı, Yahudiler'in Araplara karşı 1994'te bu mağarada meydana gelen ölüm saçan öfkesi
THE MASSES : English Turkish
halk kitlesi, kitleler
THE MASTER : English Turkish
n. hazreti İsa, üstâd
THE MATTER AT HAND : English Turkish
elimizdeki konu, eldeki konu, mevcut konu, gündemdeki konu, merak konusu
THE MATTER IN QUESTION : English Turkish
mesele olan konu, problem içerisindeki konu, araştırılan mesele
THE MATTER IS CLOSED : English Turkish
konu halledildi, konu kapandı, herşey yolunda, problemler çözüldü
THE MEDICIS : English Turkish
Mediciler, Rönesans döneminin İtalyan ailesi, ünlü sanatçıların hamisi ve patronları
THE MEGRIMS : English Turkish
n. can sıkıntısı, sıkıntı, bunalım
THE MEMBERS : English Turkish
üyeler, ortaklar, bir gruba ait olan insanlar
THE MENDING : English Turkish
n. onarılacak çamaşırlar
THE MERCHANT OF VENICE : English Turkish
Venedik Tüccarı, Shakespeare'in ünlü komedisi
THE MERITS : English Turkish
n. esas, davanın esasları
THE MESSIAH'S HORN : English Turkish
Mesih'in borazanı, Mesih'in boynuzdan yapılmış borusu, yemin şekli, söz verme şekli (Mesih'in borazanı üzerine yemin etmek için)
THE METAPHOR STANDS FOR : English Turkish
mecaz
'u simgeliyor, kinaye
'ı belirtiyor
THE METER, PLEASE : English Turkish
taksimetre lütfen
THE MIDDLE OF : English Turkish
-'ın ortası,
'ın merkezi,
'ın kalbi
THE MIDLANDS : English Turkish
üklenin iç kısımları, iç kesimler (İngiltere'de)
THE MILE HIGH CITY : English Turkish
n. Denver, Kolorado'nun (ABD) başkenti
THE MILITARY : English Turkish
n. askeriye
THE MILITARY WING OF HAMAS : English Turkish
Hamas'ın askeri kanadı, Hamas'ın savaşan güçleri, Hamas'ın çatışma güçleri
THE MILLENNIUM : English Turkish
Milenyum, Vahiyler kitabında bahsedilen günlerin sonu, Mesih'in tekrar hüküm süreceği zaman çağın sonunda bin yıllık zaman dilimi, Apokalips günleri (Hristiyanlık)
THE MILLION : English Turkish
n. halk, ahali, milyonlar
THE MILLS OF GOD GRIND SLOWLY : English Turkish
Allah'ın değirmenleri yavaş yavaş öğütür, adalet çabucak gerçekleşmez, adalet sistemi yavaş çalışır
THE MILLS OF JUSTICE GRIND SLOWLY : English Turkish
adalet değirmenleri yavaş yavaş öğütür, adaletin gerçekleşmesi uzun zaman alır, yargısal süreç hızlı değildir
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani