Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
THE MOVIES : English Turkish

n. sinema

THE MURDER WEAPON : English Turkish

cinayet silahı, öldürme amacıyla kullanılan nesne, bir kimseyi öldürmek için kullanılmış silah

THE MUSLIM WORLD : English Turkish

n. İslam alemi

THE NAKED CHEF : English Turkish

n. çıplak şef, Jamie Oliver'in lakabı, James Trevor Oliver (1975 doğumlu), yemek kitapları yazan ve kendi TV yemek şov programı bulunan İngiliz ünlü şef

THE NAME OF THE GAME : English Turkish

oyunun adı, esas konu, eldeki mesele, mevcut mesele, esas mesele

THE NAME OF THE GAME IS : English Turkish

oyunun adı
dur, duruma uygun davranış şekli
dur, harekete geçme tarzımız
dur, faaliyete geçme yolumuz
dur

THE NAPE OF THE NECK : English Turkish

n. ense

THE NATION : English Turkish

liberal bir bakış açısı ile siyasetle ilgili konuları işleyen Amerikan dergisi

THE NATIONAL COUNCIL OF YOUNG ISRAEL : English Turkish

genç İsrailliler'in sorunları ile ilgilenen organizasyon

THE NATIONAL FUNDS : English Turkish

ulusal kaynaklar, milli kaynaklar, Dünya Yahudi Kongresi'nin hazinesi

THE NATIONAL HOME : English Turkish

Milli Ev, Balfour Deklerasyonunda İsrail için kullanılan isim

THE NATIONAL INSURANCE INSTITUTION : English Turkish

Milli Sigorta Enstitüsü, yaralanan çalışanlara tazminat ödeyen ve yaşlı yeni annelere işsizlik maaşı ve yardım sağlayan ve düşmanca hareketlerin mağdurlarına yardım eden devlet kurumu

THE NATIONAL KIBBUTZ : English Turkish

Milli Kibbutz, İsrail'de kollektif çiftlikleri teşvik eden ve bazılarını birleştiren milli kurum

THE NATIONAL LABOR COURT : English Turkish

ulusal çalışma mahkemesi, işle alakalı anlaşmazlıklara karar veren en üst yargı mercii

THE NATIONAL MUSEUM : English Turkish

ulusal müze, milli müze, tüm ulusa ait olan ve bundan dolayı en geniş kapsamlı ve en büyük olan müze, bir milletin tarihinin insan eliyle yapılmış eserlerini içeren müze

THE NATIONAL MUSEUM OF SCIENCE : English Turkish

Ulusal Bilim Müzesi, İsrail'in liman şehri Hayfa'da çağlar süresince yaşanan bilimsel gelişmelerin ve teknolojilerin sergilendiği müze

THE NATIONAL MUSEUM OF SCIENCE PLANNING & TECHNOLOGY : English Turkish

çağlar boyunca yaşanan teknolojik ve bilimsel gelişmelerin gösterildiği Hayfa'da (İsrail) bulunan müze

THE NATIVITY : English Turkish

n. hazreti İsa'nın doğuşu

THE NATURAL JUSTICE : English Turkish

n. doğal adalet, doğal yargı, dünyanın işleyişi ile alakalı en üst yasa

THE NATURAL METHOD : English Turkish

dpğal yöntem, bir dili kullanarak ve ana diline tercüme etmeyerek öğrenme yöntemi

THE NEAR FUTURE : English Turkish

yakın gelecek, çok uzak olmayan bir süre sonra başlayacak periyot, gelecek çağ

THE NET : English Turkish

Ağ, İnternet'in lakabı

THE NEW JERUSALEM : English Turkish

n. cennet, gelecek dünya, öteki dünya

THE NEW REPUBLIC : English Turkish

sanat ve siyasetle ilgili haftalık Amerikan dergisi

THE NEW WORLD : English Turkish

n. yeni dünya, Avrupalılar tarafından ilk keşfedildikleri ve kolonizasyon yaşandığı esnada Amerika Kıtaları'na verilen isim