Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
THE OFFSPRING : English Turkish

Amerikan punk grubu

THE OIL CRISIS : English Turkish

petrol krizleri, petrol fiyatlarındaki şiddetli ve zorlayıcı yükseliş, petrol darlığı

THE OLD : English Turkish

yaşlılar, ihtiyarlar, eskiler

THE OLD ADAM : English Turkish

yaşlı Adem, kötü şeyler yapmak için insanın eğilimi

THE OLD CITY : English Turkish

eski şehir, şehrin eski bölümü, bir şehrin antik bölgesi

THE OLD DRAGON : English Turkish

n. şeytan, zebani

THE OLD MAN : English Turkish

n. koca, baba, kaptan

THE OLD MAN AND THE SEA : English Turkish

n. yaşlı adam ve deniz, çok büyük mücadeleler sonucu dev bir kılıçbalığı yakalama hayalini gerçekleştiren Kübalı bir balıkçı hakkında Ernest Hemingway tarafından yazılan ve 1952 yılında yayınlanan roman

THE OLD WORLD : English Turkish

Eski Dünya, Afrika Asya ve Avrupa

THE OMNIPOTENT : English Turkish

Her şeye gücü yeten, herşeye kadir, Tanrı, Allah, Yaratıcı

THE OMNISCIENT : English Turkish

her şeyi bilen, Allah, Tanrı, Yaratıcı

THE ONE ON THE RIGHT : English Turkish

adj. sağdaki

THE ONLY WAY : English Turkish

tek yol, tek çıkar yol, tek çözüm yolu, tek çözüm yöntemi

THE OPEC CARTEL : English Turkish

OPEC karteli, petrol ihraç eden ülkeler, petrol üreten ülkelerin uluslararası organizasyonu

THE OPEN : English Turkish

n. açıklık, açık yer, açık hava, açık deniz, açık turnuva

THE OPEN BRIDGES : English Turkish

açık köprüler, Ürdün Nehri üzerine iki köprü inşa etmek suretiyle yaratılan Ürdün İsrail ve Batı Şeria arasındaki bağlantı

THE OPEN BRIDGES POLICY : English Turkish

açık köprüler politikası, Ürdün Nehri üzerine iki köprü inşa etmek suretiyle yaratılan Ürdün İsrail ve Batı Şeria arasındaki bağlantı konusundaki politika

THE OPEN SEA : English Turkish

n. açık deniz

THE OPERATIVE WORD : English Turkish

n. etkili söz, yerinde söz, kanıt niteliğinde söz

THE OPPOSITE SIDE : English Turkish

karşı taraf, zıt taraf, diğer taraf

THE ORAL STAGE : English Turkish

oral dönem, oral safha, ağız safhası, çocuğun çevresindeki dünyayı nesneleri ağzına alarak keşfettiği çocukların gelişim safhası

THE ORIGIN OF SPECIES : English Turkish

türlerin kökeni, doğal seleksiyon yoluyla evrimleşme üzerine devrim yaratan kitap (Charles Darwin tarafından yazılan)

THE ORIGINAL SERPENT : English Turkish

Orjinal Yılan, Havva'yı bilgelik ağacından yemesi için kandıran yılan, ilk şeytan

THE OSCARS : English Turkish

Akademi Ödülleri, film ve film yapımı alanlarında üstün başarı gösterenlere ödül vermek için her yıl yapılan tören (Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi tarafından verilen)

THE OTHER : English Turkish

öbür, öteki