Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
THE STRONG MAN : English Turkish

güçlü adam, grup lideri, bir grubu yönlendiren kimse, ipleri elinde tutan kimse

THE STRONG SEX : English Turkish

güçlü cinsiyet, fiziksel güçlerine izafeten erkek cinsiyeti için kullanılan lakap

THE STRONGER SEX : English Turkish

daha güçlü cinsiyet, kadın ve erkek arasında daha güçlü olan

THE SUBLIME : English Turkish

yücelik, ulvilik

THE SUBWAY STATION IS OVER THERE : English Turkish

metro istasyonu orada

THE SUGGESTION WAS REJECTED : English Turkish

öneri reddedildi, öneriye hayır dediler, öneri/teklif kabul edilmedi

THE SUN : English Turkish

n. güneş, İngiltere ve İrlanda'da yayınlanan günlük tabloid gazete

THE SUN CAME OUT : English Turkish

güneş ortaya çıktı, güneş doğdu, sabah oldu, tan ağardı

THE SUN IS COMING OUT : English Turkish

güneş açıyor

THE SUN SET : English Turkish

güneş battı, güneş ufuk çizgisinin altına gitti, gece çöktü, karanlık çöktü

THE SUN SHINES : English Turkish

güneş parıldıyor, güneş ışıldıyor, güneş ışın yayıyor, güneş etrafı aydınlatıyor

THE SUN SINKS IN THE WEST : English Turkish

güneş batıdan batar

THE SUN WENT DOWN : English Turkish

güneş battı, akşam oldu, alacakaranık çöktü

THE SUNSHINE STATE : English Turkish

günışığı eyaleti, Florida'nın (ABD) lakabı

THE SUPREME : English Turkish

n. cenabı hak, yüce tanrı, en yüksek şey

THE SUPREME PUNISHMENT : English Turkish

n. idam cezası, ölüm cezası

THE SUPREME RACE : English Turkish

üstün ırk, Nazi Aryan ırkı konsepti

THE SWITCH DOESN'T WORK : English Turkish

elektrik düğmesi çalışmıyor

THE SYSTEM : English Turkish

n. sistem, organizma, toplum düzeni

THE TABLETS : English Turkish

Tabletler, Levhalar, On Emirin taş tabletleri, On Emir'in levhaları

THE TAXI STAND IS OVER THERE : English Turkish

taksi durağı orada

THE TELEPHONE DOESN'T WORK : English Turkish

telefon çalışmıyor

THE TEMPERATURE IS FALLING : English Turkish

sıcaklık düşüyor, hava soğuyor, sıcaklık azalıyor

THE TEMPLE : English Turkish

Tapınak, Allah'a ibadet etmek için büyük Yahudi binası

THE TEMPTER : English Turkish

şeytan