Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

THE UPS AND DOWNS : English Turkish

n. inişler ve çıkışlar, iyi ve kötü günler

THE USUAL THING : English Turkish

n. adet, olağan şey, alışılmış şey

THE USUAL THINGS : English Turkish

sıradan şeyler, normal şeyler, olağan şeyler, alışılagelmiş olan şey

THE VALLEY : English Turkish

Vadi, Anguilla'nın (Batı Hint Adalarında bir ada) başkenti

THE VELVET UNDERGROUND : English Turkish

kadife yeraltı,
70'li yıllarda aktif olan ve hem punk hemde alternatif rock akımlarını etkileyen başarılı Amerikan rock grubu

THE VENERABLE BEDE : English Turkish

n. Muhterem Bede, Saygıdeğer Bede, Aziz Bede, Bede, Beda, Aziz Bede (
735), bir tarihçi ve teolog olan İngiliz rahip (tarihi İsa'nın doğumundan itibaren tarihleme metodunu buldu)

THE VERIEST NONSENSE : English Turkish

n. son derece saçma

THE VERY : English Turkish

adv. en, tam

THE VERY BEST : English Turkish

en iyisi, mahsülün kreması, işin kaymağı, geriye kalanlardan daha iyi olan

THE VERY FIRST : English Turkish

adj. ilk

THE VERY LAST : English Turkish

adj. en son

THE VERY MAN : English Turkish

n. tam adamı

THE VERY MOMENT : English Turkish

anında,
zamanda,
olduğu anda, tam anlamıyla
olduğu zaman

THE VERY OPPOSITE : English Turkish

adj. tam tersi

THE VERY SAME : English Turkish

tıpatıp aynı

THE VERY THING : English Turkish

n. biçilmiş kaftan, en uygun şey, birebir gelen şey

THE VERY TRUTH : English Turkish

n. salt gerçek

THE VESSEL IS ALEAK : English Turkish

tekne su alıyor, kap sızdırıyor

THE VILLAIN : English Turkish

n. kötü adam

THE VIRGIN : English Turkish

n. Bakire, Kutsal Bakire, Meryem, Hz. İsa'nın annesi, Bakire Meryem

THE VOTE : English Turkish

n. oy hakkı, oy toplamı

THE VOYAGES OF BENJAMIN OF TUDELLA : English Turkish

Tudellalı Benjamin'in yolculukları, 12'nci yüzyılda bir Yahudi yolcunun seyahatlerinin anlatıldığı roman

THE VULGAR : English Turkish

n. avam, halk, ayaktakımı

THE WAGES OF SIN : English Turkish

n. günahın bedeli

THE WAKF : English Turkish

İsrail'deki Müslümanlar'ın dini otoritesi