Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
TRAFFIC ACCIDENT : English Turkish

tarfik kazası, arabaların ve diğer araçların ve yayaların karıştığı feci kaza

TRAFFIC ARTERY : English Turkish

trafik arteri, trafik ana yolu, büyük kavşak, birçok araç tarafından kullanılan yol, ana yol

TRAFFIC BLOCK : English Turkish

trafik sıkışıklığı

TRAFFIC CHANNEL : English Turkish

trafik kanalı, trafiğin aktığı yol

TRAFFIC CIRCLE : English Turkish

trafik çemberi, dairesel eksen etrafında araçların hareketi

TRAFFIC CONGESTION : English Turkish

n. trafik tıkanıklığı

TRAFFIC CONTROL : English Turkish

trafik kontrol, trafik polisi, trafik kurallarını uygulamaktan sorumlu polis şubesi

TRAFFIC DISRUPTION : English Turkish

trafik akışının durması, trafik akışının aksaması

TRAFFIC IN HUMAN BEINGS : English Turkish

insan trafiği, insanların alınıp satılması, insan ticareti (köle ticaretinde olduğu gibi)

TRAFFIC ISLAND : English Turkish

efüj

TRAFFIC JAM : English Turkish

trafik sıkışıklığı

TRAFFIC LANE : English Turkish

n. şerit

TRAFFIC LAWS : English Turkish

trafik kuralları, yoldaki trafiği düzenleyen kurallar

TRAFFIC LIGHT : English Turkish

trafik ışığı, değişen ışıklar vasıtasıyla trafiği yönlendiren enstrüman, bir fener şeklindeki otomatik mekanizma

TRAFFIC LIGHT INSTALLATION : English Turkish

trafik lambası kurma, trafik ışığı yerleştirme

TRAFFIC LIGHTS : English Turkish

n. trafik ışıkları

TRAFFIC MAGISTRATE : English Turkish

trafik sulh hakimi, trafik kuralları ihlalleri davalarına başkanlık eden yargıç

TRAFFIC MANAGER : English Turkish

işletme müdürü, sevk amiri

TRAFFIC OFFENDER : English Turkish

n. trafik suçu işleyen kimse

TRAFFIC OFFENSE : English Turkish

trafik suçu

TRAFFIC POLICEMAN : English Turkish

trafik polisi, görevi trafik kurallarına uyulup uyulmadığını kontrol etmek olan polis memuru

TRAFFIC REGULATIONS : English Turkish

trafik kuralları, trafik yönetmeliği

TRAFFIC REPORT : English Turkish

trafik raporu, işlenen trafik suçlarının resmi raporu

TRAFFIC ROUNDABOUT : English Turkish

n. dolambaçlı yol

TRAFFIC ROUTE : English Turkish

trafik güzergahı, araçların gidip geldiği yol