English Turkish
TRADING : English Turkish
adj. ticari
TRADING : English Turkish
n. alışveriş, iş hacmi
TRADING CAPITAL : English Turkish
n. ödenmemiş sermaye, döner sermaye
TRADING DAY : English Turkish
ticari gün, ticaret yapma günü, piyasaların açık olduğu gün, bir borsada hisse senetlerinin ticaretinin yapıldığı gün
TRADING ON THE STOCK MARKET : English Turkish
hisse senetleri piyasasında ticaret yapma, borsada işlem yapma, borsa aracılığı ile hisse alıp satma
TRADING POST : English Turkish
değiş tokuş dükkânı
TRADING STOCK : English Turkish
ticari stok, düzenli faaliyetleri esnasında bir işletme tarafından kullanılan stok
TRADING WEEK : English Turkish
ticari hafta, alım satım yapılan hafta, ticaret haftası
TRADITION : English Turkish
n. gelenek, adet, sünnet [din.], hadis
TRADITIONAL : English Turkish
adj. geleneksel
TRADITIONAL CHINESE : English Turkish
geleneksel Çinli, çoğunlukla Tayvan ve Hong Kong'da kullanılan Çinli karakterlerin şekli
TRADITIONAL CUSTOM : English Turkish
geleneksel alışkanlık, nesilden nesile kabul edilmiş ve bundan dolayı hala günümüzde var olan alışkanlık
TRADITIONAL DISH : English Turkish
geleneksel yemek, nesilden nesile kabul edilmiş ve bundan dolayı hala günümüzde hazırlanan yemek çeşidi
TRADITIONALISM : English Turkish
n. gelenekselcilik, geleneksel değerleri ve yaşam tarzını tercih eden insanların doktrinleri
TRADITIONALIST : English Turkish
n. gelenekçi
TRADITIONALISTIC : English Turkish
adj. gelenekselcilikle alakalı
TRADITIONALLY : English Turkish
adv. alışılagelmiş olarak, geleneksel olarak, geleneksel şekilde, geleneğe göre
TRADITIONLESS : English Turkish
adj. geleneksiz
TRADUCE : English Turkish
v. iftira etmek, çamur atmak
TRADUCEMENT : English Turkish
n. iftira, kara çalma, kötüleme, iftira yazısı
TRADUCER : English Turkish
n. iftiracı, kötüleyen kimse, iftira eden kimse, kara çalan kimse, çamur atan kimse
TRADUCTION : English Turkish
n. iade, ödeme, iletme, nakil, verme
TRAFALGAR : English Turkish
n. İspanya'nın güneybatı kıyısında bir burun, 1805'te İngiliz ve Fransız güçleri arasında Trafalgar Savaşı'nın geçtiği yer
TRAFFIC : English Turkish
n. trafik, gidiş geliş, alışveriş
TRAFFIC : English Turkish
v. değiş tokuş etmek, karanlık işler yapmak, iş yapmak, yolculuk etmek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani