Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
TRAVELOCITY : English Turkish

n. İnternet kullanıcılarının on-line tatil ve seyahat rezervasyonları yapabilecekleri www sitesi

TRAVELODGE : English Turkish

n. ABD Kanada ve Meksika'da ucuz moteller ve oteller ağı

TRAVELOGUE : English Turkish

n. seyahatle ilgili konferans, seyahatle ilgili film

TRAVELS : English Turkish

n. seyahat etme eylemi; bir yol boyunca verilen bir yerdeki toplam trafik

TRAVERSABLE : English Turkish

adj. çaprazlanabilir, karşıdan karşıya geçebilir

TRAVERSAL : English Turkish

n. geçit, pasaj

TRAVERSE : English Turkish

n. çapraz geçiş, çapraz çizgi, travers, kiriş, zikzaklı gitme, karşı çıkma

TRAVERSE : English Turkish

v. karşıdan karşıya geçirmek, her iki yöne hareket ettirmek, çaprazlama geçmek, zikzak çizerek gitmek, mil etrafında döndürmek, bir uçtan diğerine çizmek, dikkatle incelemek, karşı çıkmak

TRAVERSE : English Turkish

adj. zikzak, çapraz

TRAVERSE MOTION : English Turkish

n. zikzak hareket

TRAVERSE SAILING : English Turkish

n. volta seyri

TRAVERSER : English Turkish

n. karşıdan karşıya geçen kimse, üzerinden geçen kimse, çaprazlama yapan kimse

TRAVERTINE : English Turkish

n. traverten, bir kaynak veya pınarın ağzında çökelen kireçtaşı türü

TRAVESTY : English Turkish

n. hiciv, karikatür, hezel, gülünç taklit

TRAVESTY : English Turkish

v. komik taklidini yapmak, gülünç duruma düşürmek, hicvetmek

TRAVOLATOR : English Turkish

n. yürüyen merdiven, yayalar için düşük hızlı mekanik hareket eden yürüyüş yolu veya kaldırım (genellikle havalimanları ve metro istasyonlarında kullanılan)

TRAVOLTA : English Turkish

n. bir soyadı; John Travolta (1954 doğumlu), ABD'li sinema oyuncusu ("Ucuz Roman" filmindeki rolü ve 1970'lerdeki "Cumartesi Gecesi Ateşi" filmindeki performansı ile ünlü)

TRAWL : English Turkish

n. taraklı balık ağı, trol

TRAWL : English Turkish

v. trol ile balık tutmak

TRAWL NET : English Turkish

n. trol

TRAWLER : English Turkish

n. trolcü, trol teknesi

TRAWLING : English Turkish

n. trol, ağ, taraklı ağ, ağa benzer materyal

TRAY : English Turkish

n. tepsi, tabla, sini

TRAYCLOTH : English Turkish

n. bir tepsi veya sini için küçük masa örtüsü

TRAZODONE : English Turkish

n. depresyon tedavisinde kullanılan reçeteli ilaç