Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
TREADER : English Turkish

n. adım atarak dolaşan kimse, yürüyen kimse

TREADING : English Turkish

n. ayakla basma

TREADING ON A CORN : English Turkish

ekinlere basma, ekinleri ezme, bir zayıf noktaya saldırı, hassas bir noktaya isabet, hassas bir noktaya vurma

TREADLE : English Turkish

n. pedal, ayaklık

TREADLE : English Turkish

v. pedalla çalıştırmak, pedalla çalışmak

TREADMILL : English Turkish

n. ayak değirmeni, tekdüze iş, monoton iş

TREADMILL TEST : English Turkish

n. (Tıp) efor testi, stres testi, hastanın bir yürüyüş bandı üzerinde yürürken nabzının ve solunumunun gözlemlendiği test

TREASON : English Turkish

n. vatan hainliği, hainlik

TREASON FELONY : English Turkish

n. darbe girişimi

TREASONABLE : English Turkish

adj. ihanet niteliğinde (devlete)

TREASONABLY : English Turkish

adv. ihanet niteliğinde olan bir tarzda, sadakatsiz bir tarzda, ihanetle veya inancın bozulması ile alakalı bir tarzda

TREASONOUS : English Turkish

adj. ihanet niteliğinde, sadakatsiz, hain

TREASURABLE : English Turkish

adj. değer verilebilen, değerlendirilebilen

TREASURE : English Turkish

n. hazine, define, servet, değerli insan

TREASURE : English Turkish

v. değer vermek, değerini bilmek, toplamak

TREASURE HOUSE : English Turkish

n. hazine dairesi, hazine, zengin kaynak

TREASURE HUNT : English Turkish

n. hazine avı, oyuncuların çeşitli ipuçlarını kullanarak saklı bir ödülü veya saklanmış bir nesneyi bulmaya çalıştıkları oyun

TREASURE ISLAND : English Turkish

n. hazine adası, Robert Louis Stevenson (19'uncu yüzyıl İskoç yazar) tarafından yazılmış roman; San Fransisko Körfezi'nde (ABD) 1941'den 1997'ye kadar bir donanma üssü olarak kullanılan yapay ada; Florida'da (ABD) bir şehir

TREASURE TROVE : English Turkish

define, zengin kaynak, sahibi bilinmeyen define

TREASURE UP : English Turkish

toplamak, biriktirmek

TREASURER : English Turkish

n. hazinedar, veznedar, mali işler sorumlusu, hazine sorumlusu

TREASURERSHIP : English Turkish

n. hazinedarlık

TREASURY : English Turkish

n. maliye bakanlığı

TREASURY : English Turkish

n. hazine (devlet), bilgi hazinesi

TREASURY ACCOUNT : English Turkish

hazine hesabı, ülkenin devlet bankasındaki devletin hesabı