Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
TREASURY BILL : English Turkish

n. hazine bonosu, hazine bonosu (kısa vadeli)

TREASURY BOARD : English Turkish

n. maliye bakanlığı

TREASURY BOND : English Turkish

n. hazine bonosu

TREASURY CERTIFICATE : English Turkish

n. banknot

TREASURY DEPARTMENT : English Turkish

n. maliye bakanlığı [amer.]

TREASURY DIRECTOR-GENERAL : English Turkish

hazine müsteşarı, devlet hazinesinin başkanı

TREASURY MANAGEMENT : English Turkish

hazine yönetimi, finansal varlıkların yönetimi, para ile ilgilenme, hazinedarların işi

TREASURY NOTE : English Turkish

hazine bonosu, banknot

TREASURY SECRETARY : English Turkish

Ahazine bakanı, BD'de ulusal kaynaklardan ve finansal mevduattan sorumlu devlet bakanı (Hazine bakanı)

TREAT : English Turkish

n. ikram, ziyafet, ısmarlama, zevk, zevk veren şey

TREAT : English Turkish

v. davranmak, muamele etmek, tedavi etmek, işlemek, ikram etmek, ısmarlamak

TREAT AS : English Turkish

v. olarak görmek, saymak

TREAT DIFFERENTLY : English Turkish

v. fark gözetmek

TREAT FAIRLY : English Turkish

v. iyi davranmak

TREAT HARSLY : English Turkish

v. sert davranmak

TREAT OF : English Turkish

- işlemek,
tartışmak,
üzerinde konuşmak

TREAT ONESELF TO : English Turkish

v. paraya kıyıp almak, kendine ısmarlamak

TREAT ROUGH : English Turkish

kaba davranmak, kötü davranmak, terbiyesizce davranmak, saygısızca davranmak

TREAT SMB. LIKE DIRT : English Turkish

köpek muamelesi yapmak, adam yerine koymamak, önemsememek

TREAT SMB. TO SMTH : English Turkish

v. ısmarlamak

TREAT SMTH. AS A JOKE : English Turkish

v. şaka olarak almak

TREAT SOMEONE LIKE CHATTEL : English Turkish

ir kimseye köle gibi davranmak, bir insana bir eşya gibiymiş gibi davranmak, bir kimseye çok duygusuzca davranmak

TREAT WELL : English Turkish

v. iyi davranmak

TREAT WITH : English Turkish

v. görüşme yapmak, müzakere etmek

TREAT WITH CONTEMPT : English Turkish

aşağılamayla davranmak, saygısızca davranmak, hor görerek davranmak, terbiyesizce davranmak, alay ederek davranmak