English Turkish
TSARINA : English Turkish
n. çariçe
TSARISM : English Turkish
n. çarcılık
TSARIST : English Turkish
n. çar yanlısı
TSARISTIC : English Turkish
adj. çar yanlısı
TSD : English Turkish
n. (Adli antropoloji) birisinin öldüğü andan itibaren geçen süre
TSESAREVICH : English Turkish
n. Sezareviç, Rus çarları ve imparatorlarının bilinen varislerinin ünvanı
TSETSE : English Turkish
n. çeçe sineği
TSETSE FLY : English Turkish
çeçe sineği
TSH : English Turkish
tiroid uyarıcı hormon, ön hipofiz bezi tarafından salgılanan ve tiroid bezi faaliyetlerini uyaran hormon (Endokrinoloji)
TSINAN : English Turkish
n. doğu çin'de bir şehir (ayrıca Jinan, Chinan)
TSITZIT : English Turkish
n. tzitzit, Yahudi dini dua töreni elbisesi püskülü
TSOMET : English Turkish
n. İsrail'de sağ kanat siyasi partisi
TSP. : English Turkish
n. çay kaşığı, tatlı kaşığı, ölçü birimi, çaykaşığının kısaltması
TSR : English Turkish
n. bilgisayarın hafızasında bulunan ve bazı tuş kombinasyonlarına basarak çalıştırılabilen program (Bilgisayar)
TSR PROGRAM : English Turkish
ilgisayarın hafızasında bulunan ve bazı tuş kombinasyonlarına basarak çalıştırılabilen program
TSUI : English Turkish
n. bir soyadı; Daniel Tsui (1939 doğumlu), Princeton Üniversitesi Fizikçisi, 1998 Nobel Fizik Ödülü sahibi
TSUKUNE : English Turkish
n. (Japon mutfağı) şişe geçirilmiş ve ızgarada pişirilmiş kıyılmış tavuk topları
TSUNAMI : English Turkish
n. Tsunami, 26 Aralık 2004'te meydana gelen Büyük Tsunami, bir depremin tetiklediği ve 8 ülkede (Tayland, Hindistan, Endonezya, Malezya, Maldivler, Seykeller, Somali ve Sri Lanka'da) iki kıtada 225,000 civarında kayba sebep olan 26 Aralık 2004'te meydana gelen yıkıcı tsunami, 2004 Tsunamisi
TSUNAMI : English Turkish
n. (Japonca) tsunami, sualtı depremi veya sualtı volkanik patlamasının sebep olduğu büyük deniz dalgası
TSUNAMIC : English Turkish
adj. tsunamiye ilişkin veya tsunami ile alakalı, sualtı depremi veya sualtı volkanik patlamasının sebep olduğu büyük deniz dalgasına ait
TSUTSUGAMUSHI DISEASE : English Turkish
(Tıp) lekeli humma, maytlar (böcekçik) tarafından bulaştırılan bulaşıcı bakteriyel hastalık (ısırığın meydana geldiği yerdeki yara, ateş, deri döküntüsü, ve başağrısı ile karakterize)
TTA : English Turkish
telekomünikasyon teknolojisi birliği, amacı Kore'de ulusal telekomünikasyon sistemleri altyapısını kuvvetlendirmek ve geliştirmek olan Kore organizasyonu
TTL : English Turkish
n. merceklerin arasından, mercekler boyunca, (Fotoğrafçılık) kamera üstündeki bir ölçüyü kontrol etme metodu
TTL : English Turkish
n. entegre devrelerle transistörleri birbirine bağlama metodu (Bilgisayar, Elektronik)
TTS : English Turkish
n. metnin konuşmaya çevrilmesi, yazılı bir metne göre insan konuşması sesi üreten program, konuşma sentezi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani