Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
VON : English Turkish

prep. (Almanca)
den,
dan (nereli olunduğunu, asaleti veya asil soyu belirtmek için adlarda kullanılır)

VONNEGUT : English Turkish

n. bir soyadı; Kurt Vonnegut (
2007), ABD'li yazar

VOODOO : English Turkish

n. büyü, zenci büyüsü, zenci büyücü, put

VOODOO : English Turkish

v. büyülemek, büyü yapmak

VOODOO DOCTOR : English Turkish

zenci büyücü, büyücü doktor

VOODOO PRIEST : English Turkish

üyücü doktor

VOODOOISM : English Turkish

n. büyücülük

VORACIOUS : English Turkish

adj. obur, açgözlü, istekli, hırslı

VORACIOUS READER : English Turkish

doymak bilmez okuyucu, kitap kurdu, okumayı seven kimse

VORACIOUSLY : English Turkish

adv. doymak bilmez bir şekilde, hevesle, büyük istekle; aç kurt gibi, açgözlüce

VORACIOUSNESS : English Turkish

n. belirli bir faaliyetle ilgili aşırı heves, aşırı istek, doymak bilmezlik; aç kurtluk, aç göz olma durumu

VORACITY : English Turkish

n. oburluk, açgözlülük, hırs

VORTEX : English Turkish

n. girdap, anafor, burgaç, merkez çevresinde dönme

VORTICAL : English Turkish

adj. girdap gibi dönen, girdaba benzeyen

VORTICELLA : English Turkish

n. çan hayvan, cılız bir sap ile kendisini deniz altındaki bitkilere iliştiren ve göbeğimsi bir vücudu olan tek hücreli bir organizma

VOSGES : English Turkish

n. Fransa'nın kuzeyinde sıradağ; Fransa'da bir bölge

VOTABLE : English Turkish

adj. oylanabilir, oya sunulabilir; oylama sonucu belirlenebilir

VOTARESS : English Turkish

n. kendini adamış olan kadın

VOTARY : English Turkish

n. kendini adamış kimse, ateşli taraftar

VOTE : English Turkish

n. oy, oylama, oylanan şey, seçim sonucu, karar, önerme

VOTE : English Turkish

v. oy vermek, oy kullanmak, oylamak, oylayarak kararlaştırmak, önermek, bildirmek

VOTE AGAINST : English Turkish

v. aleyhinde oy kullanmak

VOTE BY A SHOW OF HANDS : English Turkish

el kaldırarak oylamak, tercih belirtmek için el kaldırarak oy kullanmak

VOTE BY BALLOT : English Turkish

seçim pusulasıyla oylamak, pusulayla oy kullanmak, belli bir seçimde görüşün yazılı olduğu kâğıdı özel bir kutuya atarak fikir belirtmek

VOTE CATCHER : English Turkish

n. oy kazandıran şey