English Turkish
VOL. : English Turkish
n. "volcano (volkan)", lav kusan dağ, lav püskürten dağ
VOL. : English Turkish
n. "volume (cilt)", bir serinin (kitap, müzik kaydı vs) parçası
VOLANT : English Turkish
adj. uçan, uçabilen, çevik
VOLAPUK : English Turkish
n. yardımcı bir uluslararası dil olarak kullanılmaya yönelik İngilizce ve Latin dilleri(Almanca, Fransızca, Latince) kökenli yapay dil
VOLAPÜK : English Turkish
n. Volapuk, yardımcı bir uluslararası dil olarak kullanılmaya yönelik İngilizce ve Latin dilleri(Almanca, Fransızca, Latince) kökenli yapay dil
VOLATILE : English Turkish
adj. uçucu, buharlaşan, geçici, gelgeç, havai, dönek
VOLATILE AREA : English Turkish
değişken alan, uçucu alan, aynı durumda kalması muhtemel olmayan alan
VOLATILE ISSUE : English Turkish
değişken mesele, patlaması muhtemel problem, kolayca değişebilen sorun
VOLATILE OIL : English Turkish
uçucu yağ, değişken yağ, değişmesi muhtemel yağ
VOLATILE SUBSTANCE : English Turkish
değişken madde, uçucu madde, çabucak uçan madde
VOLATILISATION : English Turkish
n. (Britanya İngilizcesi) uçuculaştırma, değişkenleştirme, uçucu hale getirme (volatilization olarak da yazılır)
VOLATILISE : English Turkish
v. (Britanya İngilizcesi) uçuculaştırmak, buharlaştırmak; buharlaşmak; uçucu hale getirmek, değişken hale getirmek (volatilize olarak da yazılır)
VOLATILITY : English Turkish
n. uçuculuk, buharlaşırlık, havailik, gelgeçlik, döneklik
VOLATILIZABLE : English Turkish
adj. buharlaştırılabilir, buharlaşabilir, uçuculaştırılabilir, uçuculaşabilir
VOLATILIZATION : English Turkish
n. uçma, buharlaşma
VOLATILIZE : English Turkish
v. buharlaştırmak, buharlaşmak, gaz haline gelmek
VOLCANIC : English Turkish
n. volkanik, 1852 yılında Smith & Wesson Firması tarafından üretilen levyeli mekanizmalı arka arkaya ateş edebilen tabanca
VOLCANIC : English Turkish
adj. volkanik, yanardağ gibi, hiddetli, taşkın
VOLCANIC ACTION : English Turkish
volkanik faaliyet, volkanik hareketlilik, volkanın gürlemesi ve patlaması; volkanik faaliyete benzeye, volkanik aktivite gibi olan
VOLCANICALLY : English Turkish
adv. volkanik bir şekilde; patlayarak, patlayan bir şekilde
VOLCANISM : English Turkish
n. volkanizm, volkanizma, volkanik olaylar süreci, volkanik faaliyet süreci
VOLCANO : English Turkish
n. volkan, yanardağ
VOLCANOLOGICAL : English Turkish
adj. yanardağlar ve volkanik olaylar araştırmasıyla ilgili, yanardağlar ve volkanik olaylar araştırmasına özgü
VOLCANOLOGIST : English Turkish
n. yanardağ uzmanı, yanardağlar ve volkanik olaylar araştırmaları uzmanı
VOLCANOLOGY : English Turkish
n. volkanbilim, yanardağbilim
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani