Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
WAIFS AND STRAYS : English Turkish

garip gureba, evsiz barksız kimseler, evsiz yurtsuzlar, kaybedilmiş ve geride bırakılmışlar

WAIKIKI : English Turkish

n. Hawai'de (ABD) Oahu Adası'nda sahil tatil yeri

WAIL : English Turkish

n. feryat, ağlama

WAIL : English Turkish

v. ağlamak, ağıt yakmak, feryat etmek, inlemek, acı acı bağırmak, hayıflanmak, yas tutmak

WAILER : English Turkish

n. ağıtçı, yasçı, yas tutan kimse, ağıt yakan kimse

WAILFUL : English Turkish

adj. kederli, acı dolu, yaslı

WAILFULLY : English Turkish

adv. kederlice, kederli bir şekilde, acı dolu bir şekilde, yaslı bir şekilde

WAILING : English Turkish

adj. ağlayan, feryat eden, inleyen

WAILING : English Turkish

n. ağıt, inilti, inleme

WAILING OF SIRENS : English Turkish

sirenleri inlemesi, sirenleri çalması, sirenlerin çığlığı, sirenlerin uyarısı, alarm uyarısı

WAILING WALL : English Turkish

ağlama duvarı

WAIN : English Turkish

n. yük arabası

WAIN : English Turkish

n. araba, yük arabası, iki tekerlekli at arabası (Eski Kullanım)

WAINSCOT : English Turkish

n. lambri, tahta kaplama

WAINSCOT : English Turkish

v. lambri kaplamak

WAINSCOTED : English Turkish

adj. lambrili, lambri kaplamalı, ahşap kaplamalı, ahşap paneli olan

WAINSCOTING : English Turkish

n. ahşap paneller, ağaç kaplamalar; dekoratif paneller, süsleme kaplamaları (Mimarlık)

WAINSCOTTED : English Turkish

adj. ahşap panellerle kaplı, ağaç kaplamalı, dekoratif panellerle kaplı, süsleme kaplaması olan

WAINSCOTTING : English Turkish

n. lambri, tahta kaplama, kaplamalık tahta

WAINWRIGHT : English Turkish

n. vagon yapan kimse; vagon tamircisi

WAIS : English Turkish

geniş alan bilgi sunucusu, birçok sunucu arasında dağılmış veri tabanlarından bilgi ararken konuya yoğunlaşmış arama sağlayan internet sistemi

WAIST : English Turkish

n. bel, orta kısım, yelek, korsaj

WAIST LINE : English Turkish

el yeri çizgisi, bel ölçüsü, bel genişliği

WAIST-DEEP : English Turkish

adv. bele batırılmış, kalçalara saplanmış

WAIST-HIGH : English Turkish

adv. bel yüksekliğinde, bel boyunda, bele kadar, vücudun yarı seviyesine kadar yüksek