Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
WART : English Turkish

n. siğil, yumru, şiş

WARTED : English Turkish

adj. siğilli

WARTHOG : English Turkish

n. Afrika domuzu, yabani domuz, büyük dişleri ve yüzünde etli parça bulunan Afrika orijinli bir yabani domuz türü

WARTIME : English Turkish

adj. savaş

WARTIME : English Turkish

n. savaş zamanı

WARTLIKE : English Turkish

adj. yumru gibi, yumrumsu, siğilimsi, siğil gibi, papillomatöz

WARTS AND ALL : English Turkish

adv. açık açık, ayrıntılarıyla

WARTY : English Turkish

adj. siğil gibi, siğilli

WARWEARY : English Turkish

adj. savaş yorgunu

WARWICK : English Turkish

n. Warwickshire, orta İngiltere'de bir ilçe

WARWICKSHIRE : English Turkish

n. orta İngiltere'de bir ilçe, Warwick

WARWORN : English Turkish

adj. savaş yorgunu, savaş görmüş

WARY : English Turkish

adj. dikkatli, tedbirli, ihtiyatlı, uyanık

WAS A SUCCESS : English Turkish

aşarılıydı, başarıydı, çok iyi gitti, çok iyi geçti

WAS ABLE TO : English Turkish

-ebildi,
abildi

WAS ABOUT TO : English Turkish

-mak üzereydi,
mek üzereydi,
meye henüz yeltenmişti

WAS ACCUSED OF A CRIMINAL ACT : English Turkish

yasadışı faaliyetle suçlandı, cezai suç atfedildi, kanun dışı faaliyetlerden dolayı hakkında dava açıldı

WAS ACCUSED OF ESPIONAGE : English Turkish

casusluk yapmakla suçlandı, casus olarak çalışmakla itham edildi

WAS ACQUITTED : English Turkish

aklandı, beraat etti, tüm suçlamalarda temize çıktı

WAS ADAMANT : English Turkish

dik başlıydı, çok sertti, inatçıydı, pes etmedi

WAS AFRAID : English Turkish

korktu, korkmuştu, korkuyordu; korkutuldu, korkutulmuştu, korkutuluyordu

WAS AFRAID OF HIS OWN SHADOW : English Turkish

gölgesinden korktu, gölgesinden koruyordu, pısırıktı, her şeyden korkardı, ödlekti

WAS AFTER HIM : English Turkish

onun peşindeydi, onu takip ediyordu, onun ardından koşuyordu, onun izini sürüyordu

WAS ALL EARS : English Turkish

can kulağıyla dinliyordu, dikkat kesiliyordu, kulak kesiliyordu

WAS ALL SMILES : English Turkish

hep gülüyordu, sürekli mutluydu, mutlu görünüyordu