Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
WAS BURNT : English Turkish

yakıldı, ateşle yanmasına neden olundu; acı bir tecrübe edindi

WAS BURNT AT THE STAKE : English Turkish

yakılarak öldürüldü, canlı canlı yakıldı, cezası infaz edildi

WAS CALLED FOR AN INTERVIEW : English Turkish

görüşmeye çağrıldı, mülakata çağrıldı, röportaja çağrıldı

WAS CALLED TO ORDER : English Turkish

uyarı için davet edildi, kınama için davet edildi

WAS CALLED TO THE COLORS : English Turkish

ayrağa çağrıldı, sancağa çağrıldı, askere çağrıldı, orduya katılması talep edildi

WAS CAPTIVATED : English Turkish

üyülendi, cezp edildi, gönlü çelindi

WAS CAREFUL : English Turkish

dikkatliydi, temkinliydi, dikkat kesti

WAS CARRIED OUT : English Turkish

uygulandı, yapıldı, edildi, ifa edildi, yerine getirildi, tamamlandı

WAS CAUGHT : English Turkish

yakalandı, teslim alındı, öğrenildi

WAS CAUGHT IN THE TRAP : English Turkish

tuzakla yakalandı, tuzağa takıldı, tuzağa girdi ve kaçamadı; suçüstü yakalandı, işbaşında basıldı

WAS CAUGHT RED-HANDED : English Turkish

suçüstü yakalandı, işbaşında basıldı, iş üstündeyken yakalandı, suçu açığa çıktı

WAS CAUGHT WITH HIS PANTS DOWN : English Turkish

pantolonu dizlerinde yakalandı, suçüstü yakalandı, işbaşında basıldı, iş üstündeyken yakalandı, suçu açığa çıktı, en olmadık zamanda yakalandı

WAS CHARGED WITH : English Turkish

ile suçlandı, suçlamasıyla itham edildi

WAS COMFORTABLE WITH : English Turkish

içi rahat olmak, içine sinmek, ile ilgili memnun olmak

WAS CONDEMNED TO : English Turkish

-e mahkûm edildi, ile cezalandırıldı

WAS CONDEMNED TO DEATH : English Turkish

idama mahkûm edildi, ölüm cezasına çarptırıldı

WAS CONFIRMED : English Turkish

doğrulandı, teyit edildi

WAS CRAZY ABOUT HER : English Turkish

ona hastaydı, onun için deli oluyordu, onu çılgınca sevdi

WAS CRITICIZED SEVERELY : English Turkish

çok ağır bir şekilde eleştirildi, çok kötü bir şekilde yerildi

WAS CROWNED WITH SUCCESS : English Turkish

aşarıyla taçlandırıldı, başardı, başarıldı, iyi geçti, başarılı oldu

WAS DEDUCTED FROM HIS SALARY : English Turkish

onun ücretinden düşüldü, onun maaşından kesildi

WAS DEEPLY DISAPPOINTED : English Turkish

hayal kırıklığına uğradı, düş kırıklığı yaşadı

WAS DEEPLY OFFENDED : English Turkish

ağır bir şekilde aşağılandı, çok aşağılandı

WAS DEFEATED : English Turkish

yenildi, yenilgiye uğratıldı, bıraktırıldı, pes ettirildi, alaşağı edildi, sırtı yere getirildi

WAS DEMOTED : English Turkish

indirildi, alçaltıldı, seviyesi düşürüldü, alt sınıfa indirildi