Multilingual Turkish Dictionary German Turkish

AUSBESSERN : German Turkish

{'ausbesırn} onarmak

AUSBESSERUNG : German Turkish

en {'ausbesırung} e onarım

AUSBEUTE : German Turkish

" n {'ausboytı} e ürün; kazanç
"

AUSBEUTEN : German Turkish

" {'ausboytın} işlemek (maden) işletmek; sömürmek
"

AUSBEUTUNG : German Turkish

" en {'ausboytung} e sömürü; (maden) işletme
"

AUSBILDEN : German Turkish

" {'ausbildın} yetiştirmek, eğitmek; geliştirmek
"

AUSBILDUNG : German Turkish

" en {'ausbildung} e öğrenim; eğitim
"

AUSBLEIBEN : German Turkish

{'ausblaybın} gelmemek, görünmemek

AUSBLICK : German Turkish

" e {'ausblik} r manzara, görünüm; umut, beklenti
"

AUSBRECHEN : German Turkish

" {ausbrehın} koparmak; kaçmak; çıkmak
"

AUSBREITEN : German Turkish

" {'ausbraytın} yaymak, sermek; genişletmek büyütmek
"

AUSBRUCH : German Turkish

" {'ausbruh} r çıkma, baş gösterme; kaçma
"

AUSBRUCH 1 : German Turkish

"
.e {'ausbruh} r (ansızın) çıkma, baş gösterme; kaçış
"

AUSDAUER : German Turkish

{'ausdauır} e dayanma, tahammül

AUSDAUERND : German Turkish

{'ausdauırnt} sabırlı, sebatlı

AUSDEHNEN : German Turkish

{'ausde:nın} uzatmak, genişletmek

AUSDEHNUNG : German Turkish

en {'ausde:nung} e uzama, genleşme, genişleme

AUSDENKEN : German Turkish

" {'ausdenkın} uydurmak, çıkarmak; tasavvur etmek, imgelemek
"

AUSDREHEN : German Turkish

{'ausdre:ın} söndürmek, kapamak

AUSDRUCK : German Turkish

" e {'ausdruk} r ifade, deyiş; terim
"

AUSDRUCKSLOS : German Turkish

{'ausdrukslo:s} anlamsız, boş

AUSDRÜCKEN : German Turkish

" {'ausdrükın} ifade etmek, dile getirmek; (sigara) söndürmek; (limon) sıkmak
"

AUSDRÜCKLICH : German Turkish

{'ausdrüklih} kesin, apaçık

AUSEFNANDERNEHMEN : German Turkish

{ausay'nandırne:mın} parçalara ayırmak, sökmek

AUSEFNANDERSETZEN : German Turkish

" {ausay'nandırzetsın} açıklamak; ayrı yerlere koymak
"