Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
BEISCHLAF : German Turkish

{'bayşla:f} r cinsel birleşme

BEISEITE : German Turkish

{bay'zaytı} bir yana

BEISPIEL : German Turkish

e {'bayşpi:l} s örnek

BEISPIELSLOS : German Turkish

{'bayşpi:lslo:s} eşsiz

BEISPIELSWEISE : German Turkish

{'bayşpi:lsvayzı} örneğin, sözgelişi

BEISSEN : German Turkish

{'baysın} ısırmak

BEISSEND : German Turkish

{'baysınt} yakıcı, keskin

BEISTAND : German Turkish

e {'bayştant} r yardım

BEISTEHEN : German Turkish

{'bayşte:ın} yardım etmek, yardımcı olmak

BEISTIMMEN : German Turkish

" {'bayştimın} razı olmak; uyuşmak anlaşmak."

BEITRAG : German Turkish

"
.e {'baytra:k} r pay; katılma, katılım ödenti, aidat."

BEITRAGEN : German Turkish

" {'baytra:gın} katıimak; yardım etmek."

BEITRETEN : German Turkish

{'baytre:tın} katılmak

BEITRITT : German Turkish

{'baytrit} r katılma, üyelik

BEIWORT : German Turkish

{'bayvort} s dilb. sıfat

BEIZEITEN : German Turkish

{bay'tsaytın} zamanında

BEJAHEN : German Turkish

" {bı'ya:ın} onaylamak, """"evet"""" demek."

BEJAHRT : German Turkish

{bı'ya.rt} yaşlı. ihtiyar

BEKANNT : German Turkish

{bı'kant} tanınmış, ünlü

BEKANNTE : German Turkish

n {bı'kantı} tanıdık, tanış

BEKANNTGABE : German Turkish

n {bıkant'ga:bı} e duyuru, ilan

BEKANNTMACHEN : German Turkish

{bı'kantmahın} duyurmak, bildirmek

BEKANNTMACHUNG : German Turkish

en {bı'kantmahung} e bildiri, duyuru

BEKANNTSCHAFT : German Turkish

" en {bı'kantşaft} e aşinalık, bilgi; tanıdıklar; tanışıklık."

BEKENNEN : German Turkish

{bıkenın} itiraf etmek kabul etmek