Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
BELIEBT : German Turkish

{bı'li:pt} sevilen, popüler

BELLEN : German Turkish

{'belın} havlamak

BELOHNEN : German Turkish

{bı'lo:nın} ödüllendirmek

BELOHNUNG : German Turkish

en {bı'lo:nung} e ödül

BELUSTIGEN : German Turkish

{bı'lustigın} eğlendirmek

BELÄSTIGEN : German Turkish

en {bı'lastung} e yük

BELÜGEN : German Turkish

{bı'lü:gın} yalan söylemek, kandırmak

BEMACHTIGEN : German Turkish

{bı'mehtigın} de. ele geçirmek, zaptetmek

BEMERKEN : German Turkish

" {bı'merkın} farkına varmak; belirtmek söylemek."

BEMERKUNG : German Turkish

en {bı'merkung} e söz

BEMÜHEN : German Turkish

" {bı'mü:ın} rahatsız etmek, zahmete sokmak; de. zahmet etmek."

BEMÜHUNG : German Turkish

en {bı'nıü:ung} e çaba, gayret

BENACHBART : German Turkish

{bı'nahba:rt} komşu, bitişik yan yana

BENACHRICHTIGEN : German Turkish

{bı'na:hrihtigın} haberdar etmek

BENACHRICHTIGUNG : German Turkish

en {bı'na:hrihtigung} e haber, bilgi

BENEHMEN : German Turkish

{bı'ne:mın} s davranış

BENEHMEN, : German Turkish

{bı'ne:mın} davranmak, davranışta bulunmak

BENEIDEN : German Turkish

{bı,'naydın} kıskanmak, çekememek, gıpta etmek

BENEIDENSWERT : German Turkish

{bı'naydınsve:rt} imrenilecek, şanslı, mutlu

BENENNEN : German Turkish

{bı'nenın} adlandırmak, ad vermek

BENGEL : German Turkish

{'bengıl} r afacan, yumurcak

BENUTZEN : German Turkish

{bı'nutsın} kullanmak

BENUTZUNG : German Turkish

en {bı'nutsung} e kullanma

BENZIN : German Turkish

e {ben'tsi:n} s benzin

BENÖTIGEN : German Turkish

{bınö:tigın} ihtiyacı olmak, gereksinmek