Ottoman Turkish
SAMİM : Ottoman Turkish
iç, asıl, öz
SAMİM-ÜL KALB : Ottoman Turkish
Kalbin içi
SAMİMANE : Ottoman Turkish
samimi bir hâlle
SAMİMİYET : Ottoman Turkish
"İçten ve kalbden olan sevgi ve bağlılık.(Niyet-i hâlisenin dahi kerameti vardır. Samimiyetin dahi kerameti vardır. Bahusus lillâh için olan bir uhuvvet dairesindeki kardeşlerin içinde; ciddi, samimi tesanüdün çok kerametleri olabilir. Hatta şöyle bir cemaatın şahs-ı manevîsi bir veliyy-i kâmil hükmüne geçebilir. İnayata mazhar olur. M.)"
SAMİMİYET : Ottoman Turkish
içtenlik
SAMİMÂNE : Ottoman Turkish
f. Samimi olarak. İçten duyarak, riyasızlıkla
SAMİMÎ : Ottoman Turkish
İçten, gönülden, candan. * İçli, dışlı
SAMİMÎ : Ottoman Turkish
candan, içten
SAMİN : Ottoman Turkish
Semiz, yağlı, besili
SAMİN(E) : Ottoman Turkish
Sekizinci
SAMİNEN : Ottoman Turkish
Sekizinci olarak. Sekizinci derecede
SAMİR : Ottoman Turkish
Gece toplantıları
SAMİRÎ : Ottoman Turkish
Hz. Musa Peygamber zamanında Yahudileri şirke sevk eden. Hz. Musa'nın (A.S.) bulunmadığı yerde kavmini yaptığı buzağı heykeline taptırmağa çalışan bir yahudi
SAMİT : Ottoman Turkish
Tatsız bayat süt. * Tuzsuz ekmek
SAMİT(E) : Ottoman Turkish
Susan, sükût eden. * Ses çıkarmaz, sessiz. * Gr: Sessiz harf
SAMİTANE : Ottoman Turkish
f. Sessizce, ses çıkarmaksızın, sâkitane
SAMİTE-İ MEYYİTE : Ottoman Turkish
Ses çıkarmayan ölü. * Hareketsiz. * Haksızlıklar karşısında gayrete gelmeyen, ölü gibi sükût eden
SAMİÎN : Ottoman Turkish
(Samiûn) Dinleyiciler. * Bir nevi icraatta alâkadar olmayıp dinleyici olanlar, devam edenler
SAMKUK : Ottoman Turkish
Kaba adam
SAML : Ottoman Turkish
Katılık, sertlik. * Dimdik olmak. * Pekişip kaskatı olmak
SAMLAH : Ottoman Turkish
Kulak deliği. * Kulak kiri
SAMM : Ottoman Turkish
Sağır olmak. * Şişenin ağzını tıkamak. * Katı, sağlam ve sert madde. * Vurmak
SAMM(E) : Ottoman Turkish
Zehirleyen. Ağulu. * Sam Yeli denen öldürücü rüzgâr
SAMMA : Ottoman Turkish
Sesi çıkmayan, sessiz. * Sağır ve dilsiz. * Katı ve son kaya. * Sağlam ve sert yer. * Belâ. * Zahmet, meşakkat
SAMME : Ottoman Turkish
(C.: Sevvâm) Zehirli hayvan
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani