Ottoman Turkish
SANAYİ : Ottoman Turkish
San'atlar
SANAYİ-İ LAFZİYE : Ottoman Turkish
Söz ile, lâfızla yapılan san'at şekilleri. (Cinas, tenasüb ve tezad gibi.)
SANAYİ-İ MANEVİYE : Ottoman Turkish
Mâna delâletiyle olan san'at. (Teşbih ve istiâre gibi.)
SANAYİ-İ NEFİSE : Ottoman Turkish
Güzel san'atlar. insanın çok hoşuna giden ve çok üstün san'atkârlıkla yapılmış eserler
SANBUR : Ottoman Turkish
Yalnız olan hurma ağacı. * Oğlu, kızı, kavmi ve kabilesi olmayan kişi
SANC : Ottoman Turkish
Zil
SANCAK BEYİ : Ottoman Turkish
"Eyalet teşkilâtıyla timar usulünün cari olduğu zamanlarda beş on kazalık yerin mutasarrıfı ile sipahisinin kumandanına verilen addır. Osmanlıların ilk zamanlarında beylere yahut hükümdar evlâtlarına has olarak verilen mıntıkalara ""Sancak"" denilir, bu sancaklara tasarruf edenlere de ""Sancak Beyi"" adı verilirdi."
SANCAKDAR : Ottoman Turkish
f. Sancak taşıyan. Alemdar
SANCE : Ottoman Turkish
(C.: Sanecât) Terazi. * Taş
SAND : Ottoman Turkish
Bendetmek, bağlamak
SANDAL : Ottoman Turkish
(C.: Sanâdil) Büyük başlı deve. * Güzel kokulu bir ağaç
SANDİD : Ottoman Turkish
Bela. * Meşakkat, zahmet. * Şiddetli yağmur ve rüzgâr
SANDUK : Ottoman Turkish
(C.: Sanadik) Sandık
SANDUKA : Ottoman Turkish
Türbelerde mezarların üzerine tahtadan sandık şeklinde yapılan ve üstüne yeşil çuha örtülen yerin adıdır. Kadın sandukaları düz olduğu halde, erkek sandukalarının baş tarafına bir ağaç konarak üzerine kavuk, taç, sikke gibi sağlığında giydikleri başlık konurdu. Açık mezarlıklarda sandukalar taştan yapılır, baş ve ayak uçlarına taş dikilerek baştakinin üzerine kitabe yazılırdı. (O.T.D.S.)
SANDUKKAR : Ottoman Turkish
Veznedar
SANDUKÇA : Ottoman Turkish
küçük sandık, kutu
SANDUKÇE : Ottoman Turkish
f. Küçük sandık
SANEM : Ottoman Turkish
Kâfirlerin, önünde ibadet ettikleri heykel, put. * Mc: Çok güzel olan. * Putperestlerin İlâhı
SANEM : Ottoman Turkish
put, heykel
SANEM-HANE : Ottoman Turkish
f. Tapınak, puthane
SANEM-PEREST : Ottoman Turkish
"f. Puta tapan.(Sanem-perestliği şiddetle Kur'an men'ettiği gibi, sanem-perestliğin bir nevi taklidi olan suret-perestliği de meneder. Medeniyet ise; suretleri kendi mehasininden sayıp Kur'ana muaraza etmek istemiş. Halbuki gölgeli, gölgesiz suretler, ya bir zulm-ü mütehaccir veya bir riya-yı mütecessid veya bir heves-i mütecessimdir ki; beşeri zulme ve riyaya ve hevaya, hevesi kamçılayıp teşvik eder. S.)"
SANEMMİSAL : Ottoman Turkish
put gibi
SANEMPEREST : Ottoman Turkish
puta tapan
SANEVBER : Ottoman Turkish
(Bak: Sanavber)
SANEVBERÎ : Ottoman Turkish
koni biçiminde olan
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani