Ottoman Turkish
SU(Y) : Ottoman Turkish
f. Cihet, yön, taraf. Semt. Yan
SU-İ AHLÂK : Ottoman Turkish
Ahlâk kötülüğü. Allah'ın, peygamberin râzı olmayacağı işleri yapanın ahlâkı
SU-İ HAL : Ottoman Turkish
Fena hareket tarzı. Kötü hal
SU-İ HAREKET : Ottoman Turkish
Kötü hareket, kötü iş
SU-İ HAZM : Ottoman Turkish
Sindirim bozukluğu
SU-İ HULK : Ottoman Turkish
Kötü ahlâk. Dine, ahlâka yakışmayan fena ahlâklılık
SU-İ İHTİYAR : Ottoman Turkish
Kötü arzu, fena istek
SU-İ İSTİMÂL : Ottoman Turkish
Kötüye kullanma. Eldeki nimeti veya fırsatı boşuna yahut kendi menfaatine kullanma
SU-İ KASD : Ottoman Turkish
Bir kimsenin aleyhinde tertib alma. * Adam öldürmeğe tertib alma. * Kötü kasd
SU-İ MİZÂC : Ottoman Turkish
Sıhhat bozukluğu, huy fenalığı
SU-İ NİYET : Ottoman Turkish
Kötü ve bozuk niyet
SU-İ TEDBİR : Ottoman Turkish
Yanlış tedbir. Kötü yol. Tam düşünüşle, akıllıca hareket etmeyiş
SU-İ TEFEHHÜM : Ottoman Turkish
Kötü anlayış. Yanlış anlama
SU-İ TELÂKKİ : Ottoman Turkish
Lâzım olduğu şekilde anlamama. Kötü anlayış. Kötü telâkki etme
SU-İ ZAN : Ottoman Turkish
Kötü zanna sahib olma, başkasının hareketini kötü zannetme.(Dördüncü hastalık su-i zandır. Evet insan, hüsn-ü zanna me'murdur. İnsan, herkesi kendisinden üstün bilmelidir. Kendisinde bulunan su-i ahlâkı, su-i zan saikasıyla başkalara teşmil etmesin. Ve başkaların bazı harekâtını, hikmetini bilmediğinden takbih etmesin. Binaenaleyh eslâf-ı izâmın hikmetini bilmediğimiz bazı hâllerini beğenmemek su-i zandır. Su-i zan ise, maddi mânevi içtimâiyâtı zedeler. M.N.)
SUADA' : Ottoman Turkish
Sıkıntıdan dolayı uzun uzadıya solumak. * Ev ortası
SUADÎ : Ottoman Turkish
Topalak otu
SUAL : Ottoman Turkish
İsteme. İstek. * Soru. Sorulan şey. * Dilencilik
SUALÂT : Ottoman Turkish
(Suâl. C.) Suâller, sorular. İstemeler, istekler
SUB' : Ottoman Turkish
(Bak: Sübu')
SUBA (SABÂ) : Ottoman Turkish
(C.: Esbâ) Gece ile gündüz eşit olduğunda gündoğusundan esen rüzgâr
SUBABE : Ottoman Turkish
Kap içinde kalan su. * Bir nesnenin bakiyesi. Artık
SUBARE : Ottoman Turkish
Taş
SUBAT : Ottoman Turkish
(Bak: Sübât)
SUBAŞI : Ottoman Turkish
Şimdiki zabıta ve daha ziyade belediye memurlarının gördükleri işleri gören ve kasabaların idaresi başında bulunan memurun ünvanı idi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani