Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
SÂMİNEN : Ottoman Turkish

sekizincisi

SÂMİTE : Ottoman Turkish

suskun

SÂMİÂ : Ottoman Turkish

işitme duyusu

SÂMÂN : Ottoman Turkish

f. Servet. Zenginlik. * Rahmet. * Dinçlik. * Düzen, tertip. * Bir kimsenin varı-yoğu, serveti

SÂMÂN : Ottoman Turkish

servet, zenginlik

SÂMÂNSUZ : Ottoman Turkish

f. Rahat ve huzuru bozan

SÂMÎ : Ottoman Turkish

dinleyici

SÂN : Ottoman Turkish

" ""benzer, andırır"" mânâsında son ek."

SÂNİ : Ottoman Turkish

herşeyi sanatlı yaratan Allah

SÂNİ AŞER : Ottoman Turkish

Onikinci

SÂNİ'-İ HAKÎM : Ottoman Turkish

Hikmet sâhibi olan yaratıcı. Allah (C.C.)

SÂRÎ : Ottoman Turkish

ulaşıcı

SÂRIK : Ottoman Turkish

(Sârıka) Çalan, hırsızlık yapan. Hırsız

SÂRIK : Ottoman Turkish

hırsız

SÂRIKANE : Ottoman Turkish

f. Hırsız gibi, hırsızcasına

SÂRIKANE : Ottoman Turkish

hırsızcasına

SÂTI : Ottoman Turkish

parlak

SÂY : Ottoman Turkish

çalışma, emek

SÂZ : Ottoman Turkish

" ""eden, yapan"" mânâsında son ek."

SÎM : Ottoman Turkish

gümüş

SÎMA : Ottoman Turkish

yüz, çehre

SÎN : Ottoman Turkish

Çin. * Kirli olan ve kokan deve yünü

SÎNE : Ottoman Turkish

göğüs, kalb

SÎNÂ : Ottoman Turkish

ir dağ ismi

SÎRET : Ottoman Turkish

insanın mânevî hâli, ahlâkı