Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
TEVEKÂN : Ottoman Turkish

Sormamak

TEVELLA : Ottoman Turkish

(Tevelli) Birisini dost edinme. * Bir işi üzerine alma. * Dönme, yönelme, i'raz etme. * Ehl-i Beyt'e tam sevgi. * Akrabalık. Karabet. Yakınlık beslemek

TEVELLU' : Ottoman Turkish

Sevme. Alâka ve aşk peydâ etme

TEVELLÜC : Ottoman Turkish

Dühul etmek, dâhil olmak, girmek. * Vahşi canavarların yatağı

TEVELLÜD : Ottoman Turkish

Doğma. Doğum

TEVELLÜD : Ottoman Turkish

doğum, doğma

TEVELLÜDAT : Ottoman Turkish

(Tevellüd. C.) Belli bir zaman içinde doğum. Umumi doğumlar

TEVELLÜDÂT : Ottoman Turkish

doğumlar, doğmalar

TEVELLÜH : Ottoman Turkish

(C.: Tevellühât) (Veleh. den) Şaşakalma. Şaşırıp sersemleşme. * Hayran etme. * Kadını çocuğunden ayırma

TEVELVÜL : Ottoman Turkish

(C.: Tevelvülât) (Velvele. den) Gürültü patırdı etme

TEVENNUK : Ottoman Turkish

Dikkatle bakmak

TEVERRİ : Ottoman Turkish

Gizlenmek. * Belirsiz etmek

TEVERRU' : Ottoman Turkish

Haramdan ve şüpheli şeylerden sakınmak

TEVERRUK : Ottoman Turkish

(C.: Teverrukat) (Varak. dan) Yapraklanma

TEVERRUT : Ottoman Turkish

Zor bir işe rastlama. Vartaya düşme

TEVERRÜD : Ottoman Turkish

Vâridolma, gelme. * Gül gibi kızarma

TEVERRÜK : Ottoman Turkish

Sol yanı üstüne oturup iki ayaklarını sağ tarafından uzatmak

TEVERRÜS : Ottoman Turkish

(Veraset. den) Mirasçı olma. Vâris olma

TEVESSU' : Ottoman Turkish

(Bak: Tevessü')

TEVESSUH : Ottoman Turkish

(Vesah. dan) Paslanma, kirlenme

TEVESSUK : Ottoman Turkish

(Vüsuk. dan) İnanıp güvenerek ve itimad ederek dayanma

TEVESSUL : Ottoman Turkish

(Bak: Tevassul)

TEVESSÜ : Ottoman Turkish

genişleme, yayılma

TEVESSÜ' : Ottoman Turkish

(C.: Tevessüât) Genişleme, yayılma. Vüs'at bulma. * Zahmetsiz herkese yer bulunma

TEVESSÜB : Ottoman Turkish

(Vesb. den) Atlama, sıçrama