Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
TEVESSÜD : Ottoman Turkish

Dayanma, istinad. * Yastığa dayanma

TEVESSÜEN : Ottoman Turkish

Genişleme suretiyle. Tevessü ederek

TEVESSÜL : Ottoman Turkish

Allah'ın dergâhına yaklaştıracak amel işlemek. * Sarılmak. * Baş vurmak. * İnanmak. * Sebeb tutmak. * Hırsızlık

TEVESSÜL : Ottoman Turkish

aşvurma, sarılma

TEVESSÜLEN : Ottoman Turkish

Başvurarak, girişerek. Sebep tutarak

TEVESSÜM : Ottoman Turkish

Bir şeyin işaretlerine bakarak iyice anlamak

TEVESSÜM : Ottoman Turkish

iyice anlatma

TEVESSÜÂT : Ottoman Turkish

(Tevessü'. C.) Genişlemeler

TEVESVÜS : Ottoman Turkish

vesvese etme

TEVETTÜR : Ottoman Turkish

Gerginleşme, gerilme

TEVETTÜR-Ü A'SAB : Ottoman Turkish

Sinirlerin gerilmesi, sinirlenme. (Bak: Tevtir)

TEVETTÜR-Ü HABL : Ottoman Turkish

İpin gerilmesi

TEVEYYÜL : Ottoman Turkish

(C.: Teveyyülât) Vâveylâ etme. Çığlık koparma

TEVEZZUG : Ottoman Turkish

Hareket etmek

TEVEZZÜ' : Ottoman Turkish

Yer tutma. * Dağılma. Bölünme, taksim olunma

TEVEZZÜF : Ottoman Turkish

Sallanmak. * Evmek, acele etmek

TEVEZZÜL : Ottoman Turkish

Kesilmek

TEVEŞŞİ : Ottoman Turkish

Saç ve sakalı kır olmak, alacalanmak

TEVEŞŞUH : Ottoman Turkish

(C.: Teveşşuhât) Süslenme, takıp takıştırma. * Kadın gerdanlığını takma

TEVFİK : Ottoman Turkish

Uygun düşürme. * Uydurma. Muvafık kılma. * Cenab-ı Hakkın kuluna yardım etmesi

TEVFİK-İ HAREKET : Ottoman Turkish

Bir şeyin olmasına ve bir nizamın icablarına uygun düşen hareket

TEVFİK-İ İLÂHÎ : Ottoman Turkish

Cenab-ı Hakk'ın insanı doğru yola lütfu ile sevketmesi.(Ey evliyâ-i umur! Tevfik isterseniz kavanin-i âdetullaha tevfik-i hareket ediniz. Yoksa tevfiksizlikle cevab-ı red alacaksınız. H.)

TEVFİKAN : Ottoman Turkish

Uygun olarak. Uyarak

TEVFİR : Ottoman Turkish

Artırma, çoğaltma. * Bir kimsenin hakkını tam olarak verme

TEVFİYE : Ottoman Turkish

Tamam vermek