Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
MEKÂTİB-İ RÜŞDİYYE : Turkish Risale

Orta mekteb derecesinde ve altı sınıflık olan Osmanlı Devleti devrindeki mektebler

MEKÂTİB-İ ÂLİYE : Turkish Risale

Yüksek mektebler. Yüksek okullar. Üniversite ayarındaki mektebler

MEKÂTİB-İ İ'DÂDİYYE : Turkish Risale

Yüksek mekteblere talebeyi hazırlayan, rüştiyeden sonra gidilen mektebler. Liseler

MEKÂTİB-İ İBTİDÂİYYE : Turkish Risale

İlk mektebler, ilk okullar

MEKÂYİD : Turkish Risale

(Mekide. C.) Hileler, düzenler, aldatmalar

MEKÂYİL : Turkish Risale

(Mikyâl. C.) Ölçekler, tahıl ölçekleri, kileler

MEKÂZA : Turkish Risale

Şiddetli mümârese. Alışkanlık

MEKÎD : Turkish Risale

Tuzağa düşen veya düşecek olan

MEKÎDE : Turkish Risale

(C.: Mekâid) Hile, aldatma, düzen, dalavere

MEKÎDET : Turkish Risale

Düzen, hile, fesat

MEKÎL : Turkish Risale

Ölçmek. * Kilo ile ölçülen şey

MEKÎLÂT : Turkish Risale

(Mekîl. C.) Buğday, arpa gibi kile ile ölçülen şeyler

MEKÎN : Turkish Risale

Yüksek rütbe sâhibi. Vakarlı. Temkinli. Nüfuz ve iktidar sahibi. * Yerleşmiş. Oturmuş. Sâkin, Muhkem

MEKÎNET : Turkish Risale

Onur, vakar, ciddiyet, ağırbaşlılık

MEKÎS : Turkish Risale

Vakarlı. Onur sahibi. Ciddi ve ağırbaşlı kimse

MEKİR : Turkish Risale

(Mekr) Hile. Aldatma. Oyun. Düzen. (Birisinin kötü veya iyi hâllerini öğrenmek veya kötülüğe sevketmek ya da gayesinden alıkoymak için yapılır.)

MEKŞUF : Turkish Risale

Keşfolunmuş, meydana çıkarılmış. Açık. Belli

MEKŞUF-ÜL AVRE : Turkish Risale

Görünmemesi icab eden yeri açık olan kimse

MEKŞUF-ÜR RE'S : Turkish Risale

Başı açık

MEL' : Turkish Risale

Seri seyr

MEL'AB : Turkish Risale

(La'b. dan) Eğlence yeri. Oyun yeri

MEL'ABE : Turkish Risale

(La'b. dan) Oyun. Eğlence vasıtası. Oyuncak

MEL'ABE-İ SIBYÂN : Turkish Risale

Çocuk oyuncağı

MEL'ABEGÂH : Turkish Risale

f. Oyun oynanan yer. Mel'abe yeri

MEL'AN : Turkish Risale

Dolu olan, taşkın