Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
MELZE : Turkish Risale

At seğirtirken koltuklarını uzatmak. * Süngü ile veya gayrı nesne ile ta'n eylemek

MELZUM : Turkish Risale

Mevcud bir şeyle birbirinden ayrılmayan. Mevcud bir şeyle beraber bulunması lâzım gelen. Lüzumlu olmuş olan. Lüzumlu kılınmış

MELZUMİYET : Turkish Risale

Lüzumlu kılma. Melzumluk

MELÎH : Turkish Risale

Tatsız tuzsuz yemek

MELÎK : Turkish Risale

Hâkim-i Mutlak. Hükümdar. Sultan. Memleket sahibi. Padişah. Kadir. (Daimî sıfattır.)

MELÎKE : Turkish Risale

Kadın hükümdar. Hükümdar karısı. Kraliçe

MELÎKÂNE : Turkish Risale

f. Hükümdar ve melike mensub. Onunla alâkalı

MELÎL (MELİLE) : Turkish Risale

Kül içinde pişirilen ekmek. * Hararet, sıcaklık. * Üzgün, kederli. Melul

MELÎS : Turkish Risale

Bir şeyi şiddetle tutmak

MELÎT : Turkish Risale

Cenin

MELİ' : Turkish Risale

Otu olmayan yer

MELİK : Turkish Risale

Mülk ve melekut sâhibi. Padişah. Mutasarrıf. * Bir kavmin başı. Mâlik. (İsimdir)

MELİYY : Turkish Risale

Uzun zaman. * Zengin. Varlıklı. Maldâr. Gani. Eşraf

MEM'UD : Turkish Risale

Midesinde hastalık olan

MEMALÎK : Turkish Risale

(Memluk. C.) Köleler. kullar

MEMALİK : Turkish Risale

(Memleket. C.) Memleketler

MEMALİK-İ HÂRRE : Turkish Risale

Sıcak memleketler. İklimi çok sıcak olan mıntıkalar

MEMALİK-İ OSMANİYE : Turkish Risale

Osmanlı memleketi. Osmanlılara aid memleketler

MEMAT : Turkish Risale

Ölüm. Ahirete göç etmek. (Bak: Mevt)

MEMDUD : Turkish Risale

(Medd. den) Uzatılmış, yayılmış olan. Çekilmiş

MEMDUDE : Turkish Risale

Balçıklı ve kesekli yer

MEMDUDÎ : Turkish Risale

Tel çeken

MEMDUH(A) : Turkish Risale

Beğenilmiş. Medholunmuş. Övülmüş. * Fık: Peygamberimizin (A.S.M.) sevmiş olduğu hareket, iş

MEMDUHAT : Turkish Risale

(Memduh ve Memduha. C.) Medhedilecek ve övülecek şeyler. Övülmeğe değer şeyler

MEMDUHİYYET : Turkish Risale

Makbul oluş. Makbullük. Beğenilmiş oluş