Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
MELEZ : Turkish Risale

(Meles) İki ırkın karışması neticesi hâsıl olan yeni bir nesil. Ayrı iki cinsten doğmuş olan. * Aydınlıkla karanlık arası, alaca karanlık

MELFUF : Turkish Risale

Sarılı. Bir mektup veya bir şey içine konulmuş olan

MELFUFAT : Turkish Risale

(Melfuf. C.) Zarf içinde veya tezkereye ilişik yazılar

MELFUFEN : Turkish Risale

Sarılı olarak. Melfuf olarak. Leffen, ekli olan şey

MELFUHA : Turkish Risale

(C: Melâfih) Ana karnındaki erkek çocuk

MELFUZ : Turkish Risale

(Lâfız. dan) Telâffuz olunmuş, okunmuş olan. Söylenmiş. * Ağızdan çıkan söz, hece, kelime veya harf

MELFUZÂT : Turkish Risale

(Melfuz. C.) Konuşulan şeyler

MELH : Turkish Risale

Yemeğe tuz koymak. * Çocuk emzirmek

MELHAME : Turkish Risale

Kanlı harb. * Büyük muharebe sahası

MELHAME-İ KÜBRÂ : Turkish Risale

Büyük ve kanlı savaş, harp

MELHEC : Turkish Risale

(C: Melâhic) Darlık

MELHED : Turkish Risale

Kabrin çukur açılacak yeri

MELHEM : Turkish Risale

Hurma ağacı çok olan yer

MELHEZ : Turkish Risale

(C: Melâhız) Darlık çekecek yer

MELHUB : Turkish Risale

(Lehb. den) Alevli, alevlenmiş

MELHUD : Turkish Risale

(Lahd. dan) Mezara sokulmuş, kabre konulmuş. Lâhid içine konulmuş

MELHUF : Turkish Risale

Hasrette kalan. * Kederli, tasalı. * İmdad bekleyen

MELHUFÂN : Turkish Risale

(Melhuf. C.) Kederliler, tasalılar, kaygılılar, üzüntülüler. * Hasrette kalanlar

MELHUFÎN : Turkish Risale

Hasrette kalıp yardım isteyenler

MELHUK : Turkish Risale

Karışmış, kavuşmuş. İltihak etmiş

MELHUZ : Turkish Risale

Mülâhaza ve tefekkür olunmuş olan veya olunabilen. Düşünülebilen. Akla gelebilen. Olabilir

MELHUZÂT : Turkish Risale

(Melhuz ve Melhuze. C.) Olabilir şeyler. Hatıra gelen şeyler. İhtimâller

MELK : Turkish Risale

Dalkavukluk. * Yumuşaklık yapmak. * Mahvetmek. * Yıkamak. * Emmek. * Vurmak

MELKEAN : Turkish Risale

Kötü, yaramaz kimse

MELKEME : Turkish Risale

El ile vurulan yerin yarası