Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
MUHAFAZAKÂR : Turkish Risale

f. Koruyucu. * Dinî amel ve işlere muhabbet eden. Dinî inanışında sağlam olan ve değiştirmeden muhafaza eden yüksek ve sâdık insan

MUHAFAZAT : Turkish Risale

Muhafızlık, koruyuculuk

MUHAFETE : Turkish Risale

Söyleme, yavaş okuma

MUHAFFEF : Turkish Risale

Hafiflendirilmiş, hafif edilmiş olan

MUHAFFİF : Turkish Risale

(Hıffet. den) Hafifleten, hafifletici

MUHAFIZ : Turkish Risale

Muhafaza eden. Değiştirmeyen. Saklayan. Koruyan. Bekçi

MUHAFIZÎN : Turkish Risale

(Muhafız. C.) Muhafızlar, bekçiler. Bir yeri koruyup bekleyen kimseler

MUHAHA : Turkish Risale

Kemikten çıkan nesne

MUHAK : Turkish Risale

(Mahâk
Mihâk) Her arabi ayın son üç gecesi

MUHAKAT : Turkish Risale

Müşabehet eylemek. Bir kimseyi taklid etmek. * Birbirine hikâye söylemek

MUHAKEMAT : Turkish Risale

(Muhakeme. C.) Muhakemeler

MUHAKEME : Turkish Risale

(C.: Muhakemât) (Hüküm. den) Dava için iki tarafın mahkemeye baş vurması. * İki tarafın mahkemeye baş vurması. * İki tarafı dinleyip hüküm vermek. * Düşünmek. * Zihinde inceleme yapmak. * Karar vermek için iyice düşünmek

MUHAKEME-İ GIYABİYE : Turkish Risale

Dâvâcılardan biri veya her ikisi de bulunmadıkları hâlde mahkemece verilen karar

MUHAKKA : Turkish Risale

Çekişme. * Hak iddia etme

MUHAKKAK(A) : Turkish Risale

(Hakk. dan) Hakikatı ve gerçeği belli olmuş. Tahkik edilmiş. Doğru. * Mutlaka ne olursa olsun

MUHAKKAR : Turkish Risale

Hakir görülen. Hakarete uğramış

MUHAKKİK : Turkish Risale

Hakikatı araştırıp bulan. İç yüzüne inceliyerek vakıf olan. * Hakikat âlimi. Hakikatlara hakkı ile vakıf ve ehl-i tahkik olan büyük İslâm âlimi

MUHAKKİKANE : Turkish Risale

f. Gerçeği ve hakikatı araştıran bir kimseye yakışır surette. Muhakkik olan bir insana yakışacak şekilde

MUHAKKİKÎN : Turkish Risale

Hakikatı bulup meydana çıkaranlar. * İç yüzünü araştırıp bulan büyük İslâm âlimleri ve velileri. Hakikat araştıran, hak âlimleri

MUHAKKİR : Turkish Risale

Hakir gören, zelil ve hor gören

MUHAKKİRÂNE : Turkish Risale

f. Tahkir edercesine. Hakarette bulunurcasına

MUHAKÎ : Turkish Risale

Benzeyen, benzer olan

MUHAL : Turkish Risale

İmkânsız, vukuu mümkün olmayan. Bâtıl, boş söz. * Hurâfe olan nazariye

MUHAL-İ ÂDİ : Turkish Risale

Herkesin anlayabileceği imkânsızlık ve muhal. Az düşünenlerin de bilebileceği, mümkün olmayan iş

MUHALAA : Turkish Risale

(Muhâlaat) Birbirlerinden resmen ayrılma (karı-koca.)