Turkish Risale
MÜZUN : Turkish Risale
Nurlu, ruşen olmak
MÜZY : Turkish Risale
şam ahalisinin kullandığı bir ölçüdür ve onbeş kile alır
MÜZZ(E) : Turkish Risale
Meyhoş, ekşimtrak
MÜZZAN : Turkish Risale
Süslü, bezenmiş
MÜZZEMMEL : Turkish Risale
Elbise içine sarılmış
MÜZZEMMİL : Turkish Risale
Tezmil eden, sarınan. Elbise içine sarınan. * Bazıları, "Yükü yüklenen" şeklinde mânalandırmışlardır. * Mc: Gizlemek. Zayıf davranmak, işe pek kıymet vermemek. * Büyük bir hâdise karşısında başını içeri çekmek, kaçınmak, rahata meyletmek. * Resul-i Ekrem'e (A.S.M.) Cenab-ı Hak tarafından: "Ey örtüsüne bürünen veya risalet yükünü yüklenmiş olan" diye iltifat edilerek isimlendirilmiştir. (Bak: Mütezemmil, Zemel)
MÜZZEMMİL SURESİ : Turkish Risale
Kur'an-ı Kerim'in
suresi olup Mekkîdir
MÜZİH : Turkish Risale
Uzaklaştıran
MÜZİK : Turkish Risale
(Bak: Musiki)
MÜZİL : Turkish Risale
İzâle eden, gideren, yok eden
MÜZİLL : Turkish Risale
Zelil kılan, hakir eyleyen
MÜŞ'IL : Turkish Risale
Her tarafa dağılmış olan
MÜŞ'İR : Turkish Risale
İş'ar eden, haber veren, bildiren
MÜŞA' : Turkish Risale
(Şüyu. dan) Yayılmış, şüyu bulmuş, herkese duyurulmuş. * Ortaklar veya hissedarlar arasında birlikte kullanıldığı hâlde hisselere ayrılmamış olan şey
MÜŞA'BİZ : Turkish Risale
(Şa'beze. den) Hokkabaz. Hokkabazlık yapan
MÜŞA'ŞA : Turkish Risale
(Şa'şaa. dan) Parlayan, parıldayan. * Dedbedeli, gürültülü, patırtılı. * Karışmış, karışık
MÜŞAABE : Turkish Risale
Uzaklaşmak. * Ölmek, vefat etmek
MÜŞAARE : Turkish Risale
(Şiir. den) Karşılıklı olarak birbirine şiir söylemek. Şiir yarışı
MÜŞAAT : Turkish Risale
(Şe'v. den) İleri geçme. * Yarış etme
MÜŞABEHE(T) : Turkish Risale
(şebeh ve şibih. den) Benzeme, benzeyiş.(Arkadaş! Bir nev'in efradı arasındaki tevafuk ve bir cinsin envaı arasında aza-yı esasiyede bulunan müşabehet, sikkenin ittihadına, kalemin vahdetine delâlet ettiklerinden anlaşılıyor ki: Bütün mütevafık ve müteşabihler, yâni birbirine benzeyen çokluk, bir Zât-ı Vâhid'in eser-i san'atıdır. M.N.)
MÜŞABİH : Turkish Risale
Benzeyen, benzer
MÜŞACEBE : Turkish Risale
Üzerine urba astıkları ağaç
MÜŞACENE : Turkish Risale
Yakınlık, karabet
MÜŞACERAT : Turkish Risale
(Müşacere. C.) Dövüşmeler, vuruşmalar, kavgalar
MÜŞACERE : Turkish Risale
Sözle karşılıklı çekişme. Kavga, niza. * Birbirine ağaçla vurma
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani