Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
MÜZEYYELEN : Turkish Risale

Kâğıdın altına, ek karşılığı yazılarak

MÜZEYYELÂT : Turkish Risale

(Müzeyyel. C.) Zeyiller, ilâveler, katılmış şeyler

MÜZEYYEN : Turkish Risale

Bezenip süslenmiş, ziynetli

MÜZEYYENÂT : Turkish Risale

Süslenmişler, ziynetlenmiş olan güzel şeyler.(Gözün nuru, nur-u imanla ışıklanırsa ve kavileşirse, bütün kâinat gül ve reyhanlar ile müzeyyen bir cennet şeklinde görünür. İ.İ.)

MÜZEYYİF : Turkish Risale

Eğlenen, tezyif eden, hakaret ve alay eden

MÜZEYYİFÂNE : Turkish Risale

f. Alay derecesine, hakaret edercesine. Aşağı görürcesine

MÜZEYYİN : Turkish Risale

Tezyin eden, süsleyen, ziynetlendiren

MÜZGA : Turkish Risale

Et parçası

MÜZHER : Turkish Risale

Misafir için ateş yakan kimse

MÜZHERE : Turkish Risale

Çiçekli yer, çiçek bahçesi. (Bak: Mezhere)

MÜZHİR : Turkish Risale

İzhar edici, gösterici

MÜZLEC : Turkish Risale

Zayıf ve kaypak nesne

MÜZMAK : Turkish Risale

Derviş. * Fakir kimse

MÜZMEHHİR : Turkish Risale

Gadabı şiddetli olan. Çok kızıp hiddetlenen

MÜZMEN : Turkish Risale

Müzmin hale gelmiş. * Mc: Halsiz düşmüş, dermansız kalmış, zayıflamış

MÜZMER : Turkish Risale

Omuz, boğaz ve bunların etrafı

MÜZMETİH : Turkish Risale

Hiddetli, kızgın. Gadaplı

MÜZMİN : Turkish Risale

Eskimiş. Üzerinden zaman geçmiş. Zamanla yerleşmiş olan (hastalık)

MÜZMİR : Turkish Risale

(Bak: Muzmir)

MÜZN : Turkish Risale

Ak bulut, yağmuru az olan bulut

MÜZNE : Turkish Risale

Yağmurlu bulut. * Beyaz bulut parçası

MÜZNİB : Turkish Risale

Günahkâr, suçlu, günah sahibi

MÜZNİBÎN : Turkish Risale

Suçlular, günah işleyenler

MÜZTAR : Turkish Risale

(Bak: Muztar)

MÜZTAZ'İF : Turkish Risale

(Za'f. dan) Zayıf gören