Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
MÜŞACİR : Turkish Risale

Sözle nizâ eden, kavga eden

MÜŞAFEHAT : Turkish Risale

(Müşafehe. C.) (Şefe. den) Konuşmalar, dudak dudağa yakından konuşmalar

MÜŞAFEHE : Turkish Risale

Yakından karşılıklı konuşmak, karşı karşıya konuşmak

MÜŞAGABE : Turkish Risale

Birbirine şer ve fenalık etmek. Aldatmak. * Fls: Mübahase ve münakaşayı bir gaye sayanların yolu, usulü. (Didimcilik, eristik)

MÜŞAGARE : Turkish Risale

Mehir alıp vermemek için, iki kişi birbirlerinin yakınlarından birer kadınla evlenme

MÜŞAHAT : Turkish Risale

Müşabehet. Bir şeye benzemek

MÜŞAHED : Turkish Risale

(Şuhud. dan) Görülen, görülmüş. Müşahede olunan, müşahede olunmuş

MÜŞAHEDAT : Turkish Risale

(Müşahede. C.) Gözle görülen şeyler. * Görüşler. * Keşifle seyredilenler. * Man: Mücerret his ile kat'iyyetle hüküm ve tasdik olunan kaziyeler. (Arkadaş! Nefsin vücudunda bir körlük vardır. O körlük, vücudunda zerre miskal kaldıkça hakikat güneşinin görünmesine mâni bir hicab olur. Evet, müşahedemle sabittir ki: Kat'î, yakînî bürhanlar ile deliller dolu olan büyük bir kalede, küçük bir taşta bir za'fiyet görünürse, o kör olası nefis, o kaleyi tamamen inkâr eder. Altını üstüne çevirir. İşte nefsin cehaleti, hamakati, bu gibi insafsızca tahribattan anlaşılır. M.N.)

MÜŞAHEDE : Turkish Risale

Gözle görmek. Seyrederek anlamak. Seyretmek. * Muayene, kontrol

MÜŞAHELE : Turkish Risale

Danışmak

MÜŞAHERE : Turkish Risale

(Şehr. den) Aylıkla tutma. Aylıkla kiralama

MÜŞAHERE-HÂRÂN : Turkish Risale

f. Aylıklılar

MÜŞAHERETEN : Turkish Risale

Aylıklı olarak

MÜŞAHHA : Turkish Risale

(Müşahhat) Kavga etmek, çekişmek, niza etmek

MÜŞAHHAS : Turkish Risale

Nev'i, cinsi anlaşılmış. * Şahıs haline girmiş, şahsiyeti belli olmuş. Şahıslanmış, teşhis edilmiş. (Bak: Mücerred)

MÜŞAHHAT : Turkish Risale

Kavga etmek, niza etmek, çekişmek

MÜŞAHHIS : Turkish Risale

(Şahs. dan) Teşhis eden, taslağın adını koyan

MÜŞAHİD : Turkish Risale

Gören, seyreden. Görmekle tetkik eden

MÜŞAHİDÎN : Turkish Risale

(Müşahid. C.) Görenler, bakanlar. Müşahede edenler

MÜŞAKAT : Turkish Risale

Sıkıntı ve zorluklara dayanma hususunda yarışma. Aykırılık. Düşmanlık

MÜŞAKEHE : Turkish Risale

Benzemek. * Hısımlık, akrabalık

MÜŞAKELET : Turkish Risale

Şekilde bir olma ve uygunluk, benzeyiş. * Cinsiyet birliği. * Edb: Birinin söylediği bir sözü diğerinin az çok evvelki mânaya zıd olarak kullanması

MÜŞAKKARE : Turkish Risale

Eski kale

MÜŞAKİL : Turkish Risale

Diğerine uygun olan, şeklini benzeten, şekilce benzeyen

MÜŞAN : Turkish Risale

Yüzsüz, utanmaz, sövücü kadın. * Bir cins hurma