Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
KATARAT-I UYUN : Turkish Risale

Göz yaşları

KATARAT-I ŞADÎ : Turkish Risale

Sevinç damlaları. Sevinçten dolayı akan gözyaşları

KATARE : Turkish Risale

Kuyudan veya başka bir yerden damlayan su

KATAT : Turkish Risale

Kısa, kıvırcık saç

KATAİF : Turkish Risale

(Katife. C.) Saçaklı, tüylü havlular; ehramlar. * Kadayıf tatlısı

KATB : Turkish Risale

(Katub) Daim çatık çehreli, ekşi yüz. * Bir kimseyi darıltmak, gücendirmek. * Birikmek, biriktirmek, doldurmak. * Dolu çuval taşımak, götürmek için hazırlamak. * Arslan

KATEA : Turkish Risale

(C.: Kutâ) Güve. *Ağaç kurdu

KATEB : Turkish Risale

(C.: Aktâb) Deve palanı

KATED : Turkish Risale

(C.: Aktâd-Kutud) Semer ağacı

KATEDRAL : Turkish Risale

Piskoposluk kilisesi. Bir şehrin büyük kilisesi

KATEGORİ : Turkish Risale

Aralarında herhangi bir bakımdan alâka veya benzerlik bulunan şeylerin hepsi. * Zümre, grup

KATEL : Turkish Risale

Nefs. Cismin bakiyyesi

KATELE : Turkish Risale

(Katil. C.) Katiller. İnsan öldürmüş kimseler

KATER : Turkish Risale

(Katre. C.) Katreler, damlalar

KATERE : Turkish Risale

Bir şey üzerine çökmüş toz. * İs gibi bir karanlık. * Toz. * Kebap yapmak. * Pişmiş şeyin kokması

KATF : Turkish Risale

Atın veya diğer davarın adımını geç atması. * Tırmalamak. * Üzüm kesmek. * Ağaçtan meyve devşirme. * Devşirme mevsimi

KATI' : Turkish Risale

(Kat'. dan) Kesen, Kat' eden. Durduran, mâni olan. * Keskin ve iyi bileylenmiş kılıç

KATI'A : Turkish Risale

Kesen, kesici

KATI-UT TARİK : Turkish Risale

Yol kesen, eşkiya

KATIBE : Turkish Risale

(A, uzun okunur) Hepsi, tamamı. Cümleten. * Bütün hâllerde

KATIBETEN : Turkish Risale

Tamamıyla, bütünüyle, cümleten, hepsi. * Hiçbir zaman, aslâ

KATIN : Turkish Risale

(C.: Kuttân) Oturan, yerli. Ev halkı

KATL : Turkish Risale

Öldürmek

KATL-İ AMD : Turkish Risale

Huk: Kasden ve bile bile öldürme

KATL-İ NEFS : Turkish Risale

İntihar. Kendi kendini öldürme