Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
LAFZ-PERDAZANE : Turkish Risale

f. Çeşitli ve çok söyleyerek

LAFZA : Turkish Risale

Bir tek söz veya kelime

LAFZA-İ CELÂL : Turkish Risale

İsm-i Celâl, Allah lâfzı

LAFZAN : Turkish Risale

Lafız itibariyle. Söz olarak. Söyleyerek. Yazılı olmıyarak

LAFZEN : Turkish Risale

f. Geveze, çok konuşan. * Övünen, kendini medheden

LAFZULLAH : Turkish Risale

Allah lâfzı. (Bu kelime Kur'ân-ı Kerimde 2806 defa zikredilmiştir. Bu lâfız bütün "sıfat-ı kemâliyeyi" tazammun eden bir sadeftir.)

LAFZÎ : Turkish Risale

Lafza ait ve müteallik. * Gr: Kelimenin söylenişine ve yapısına aid, onlarla alâkalı

LAFZİYE : Turkish Risale

Sözde ve yazıda görülen ve çok defa tasannua kaçan kelime süsleri

LAFİYUN : Turkish Risale

Sütleğen cinsinden bir ot

LAG : Turkish Risale

f. Lâtife, şaka. * Oyun

LAGAR : Turkish Risale

f. Cılız ve zayıf hayvan

LAGARÎ : Turkish Risale

f. Cılızlık, zayıflık

LAGB (LÜGÂB) : Turkish Risale

Zahmet, meşakkat. * Güve yemiş kuş kanadı. * Zayıf adam

LAGIB : Turkish Risale

Acıkmış ve yorulmuş kişi

LAGLAGA : Turkish Risale

(C.: Laglag) Ördekten küçük bir güzel kuştur, başında az miktar beyaz tüyü vardır. Türk diyârında yavrusunu çıkarıp kış günlerinde Mısır'a gider

LAGM : Turkish Risale

İnanmayacak söz söylemek. * Bulaşmak

LAGT : Turkish Risale

Hafif hafif ses çıkarma. Mırıldanma

LAGV : Turkish Risale

Faydasız çirkin söz. * Köpeğin ürkmesi. * Deve avazı. * Rağbet olunmayan nesne. * Hükümsüz. * Kaldırmak. * Hata etmek. * İbtâl etmek

LAGVİYYAT : Turkish Risale

(Lagv. C.) Lağvlar. Boş sözler

LAGY : Turkish Risale

Avaz, ses, savt. * Yaramaz fuhuş sözler

LAGZ : Turkish Risale

Kayma, sürçme

LAGZAN : Turkish Risale

f. Kayan, sürçen

LAGZİDE : Turkish Risale

f. Kaymış, sürçmüş

LAGZİDE-PÂ(Y) : Turkish Risale

f. Ayağı kaymış. Ayağı sürçmüş

LAGZİŞ : Turkish Risale

f. Sürçme, kayma. * Kayış, sürçüş.-LAH
f. Kelimenin sonuna ilâve olunarak "yer" mânâsını verir. Meselâ: (Senglâh: Taşlık yer.)