Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
GARSONLUK : Turkish Turkish

garson olma durumu

GARSONLUK : Turkish Turkish

garsonun görevi

GASEYAN : Turkish Turkish

ıç bulantısı

GASEYAN : Turkish Turkish

kusma

ĞASI) : Turkish Turkish

her durum ve zamanda fırsat kollayarak büyüklere yaranan kimse

GASİL ETMEK : Turkish Turkish

- gasletmek

GASİL, -SLİ : Turkish Turkish

ölü yıkama

GASIP : Turkish Turkish

zorla alan

GASIP ETMEK : Turkish Turkish

- gaspetmek

GASIP, -SPI : Turkish Turkish

ir malı sahibinin izni ve haberi olmadan zorla ve hileyle alma

GAŞİY OLMAK : Turkish Turkish

- gaşyolmak

GAŞİY, -ŞYİ : Turkish Turkish

kendinden geçme, esrime

GASLETMEK : Turkish Turkish

(ölüyü) yıkamak

GASPETMEK : Turkish Turkish

zorla, izinsiz almak

GASSAL, -Lİ : Turkish Turkish

ölü yıkayıcısı

GASTRİT : Turkish Turkish

mide mukozası yangısı

GASTROENTEROLOG : Turkish Turkish

sindirim sistemi hastalıkları hekimi, sindirimbilimci

GASTROENTEROLOJİ : Turkish Turkish

tıbbın sindirim organları hastalıklarını inceleyen dalı, sindirimbilim

GASTROENTEROLOJİ : Turkish Turkish

hastanelerde sindirim organları hastalıklarının incelendiği, sağaltıldığı bölüm

GASTRONOM : Turkish Turkish

midesine düşkün, yemek meraklısı kimse

GASTRONOMİ : Turkish Turkish

ıyi yemeği seçme, hazırlama, sunma ve bunlardan tat alma sanatı

GASTROSKOP, -PU : Turkish Turkish

midenin içini gözlemeye ve parça almaya yarayan aygıt

GASTROSKOPİ : Turkish Turkish

gastroskopla yapılan muayene

GASTRULA : Turkish Turkish

çok hücreli hayvanlarda yumurta gözesinin oğulcuk haline dönüşürken geçirdiği evrelerden biri

GAŞYOLMAK : Turkish Turkish

kendinden geçmek, esrimek