Multilingual Turkish Dictionary Turkish Turkish

GERİLİM : Turkish Turkish

gereksinmelerin doyurulamadığı ya da bir ereğe yönelmiş davranışlar engellendiğinde ortaya çıkan gergin durum

GERİLİM : Turkish Turkish

konuşmada bir sesin ortaya çıkması için ses kirişlerinin gerginleşmesi, °tansiyon

GERİLİM : Turkish Turkish

çeşitli yollara başvurularak film, tiyatro, roman vb. de yaratılansıkıntılı, gergin hava, °tansiyon

GERİLİM YARATMAK : Turkish Turkish

gerginliğe neden olmak

GERİLİMLİ : Turkish Turkish

gerilimi olan

GERİLİMÖLÇER : Turkish Turkish

uhar, ayrışma, yüzey vb. ye ilişkin gerilimleri ölçen aygıt, °tansiyometre

GERİLİMÖLÇÜM : Turkish Turkish

sıvılardaki yüzey gerilimlerini belirleme işi, °tansiyometri

GERİLİMÖLÇÜM : Turkish Turkish

mekanik gerilim niceliğini, kimi ölçü araçlarından yararlanarak belirleme, °tansiyometri

GERİLİMSİZ : Turkish Turkish

gerilimi olmayan

GERİLİŞ : Turkish Turkish

gerilmek eylemi ya da biçimi

GERİLLA : Turkish Turkish

ağımsız, düzensiz çete

GERİLLA : Turkish Turkish

özellikle bir örgütten güç alan, baltalama eylemlerine girişen birlik

GERİLLA : Turkish Turkish

u birlikten olan kimse

GERİLLA SAVAŞI : Turkish Turkish

düşman kuvvetlerinin eylemlerini engellemek, baltalamak ya da geciktirmek amacıyla gerillaların yaptığı savaş, çete savaşı

GERİLLACI : Turkish Turkish

gerilla savaşı yapan birliğe bağlı olan kimse

GERİLLACILIK : Turkish Turkish

gerillacı olma durumu

GERİLME : Turkish Turkish

gerilmek eylemi

GERİLME : Turkish Turkish

kasların son uzama gücüyle vücudun bütün bölümlerinde oluşan gergin durum, "gevşeme" karşıtı

GERİLMEK : Turkish Turkish

germek eylemi yapılmak, gergin duruma gelmek, belirli bir uzamayla çekilmek

GERİLMEK : Turkish Turkish

ir şeyi fırlatmak, atmak için bedeni ya da bir bölümünü geriye çekmek

GERİLMEK : Turkish Turkish

kasılmak, sertleşmek

GERİLMEK : Turkish Turkish

(sinir, ilişki ve davranış için) kızmak, öfkelenmek, sinirlenmek

GERİM : Turkish Turkish

germek eylemi ya da derecesi

GERİM : Turkish Turkish

dokumacılıkta tezgâha gerilen çözgü iplikleri

GERİNE GERİNE : Turkish Turkish

ahatlık, mutluluk, övünç duyarak