Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
GERİDÖNÜŞÜM : Turkish Turkish

atıkların yeniden değerlendirilmesi

GERİDÖNÜŞÜMLÜ : Turkish Turkish

atıkken yeniden değerlendirilmiş (madde)

GERİKALMIŞ : Turkish Turkish

çağdaşlarının düzeyine ulaşamamış

GERİKALMIŞLIK : Turkish Turkish

gerikalmış olma durumu

GERİKAZANIM : Turkish Turkish

kâğıt, cam, plastik gibi katı atıkların değerlendirilmek üzere işlenmesi

GERİLE GERİLE : Turkish Turkish

kendini önemli göstererek, kabara kabara, kasılarak

GERİLEK : Turkish Turkish

kendi üstüne geri dönen ya da döner görünen

GERİLEME : Turkish Turkish

gerilemek eylemi

GERİLEME : Turkish Turkish

sonuçlardan ilkelere, etkilerden nedenlere ve bileşiklerden yalınçlara doğru usavurma işlemi

GERİLEME : Turkish Turkish

ir dokunun, bir organın bir evrim geçirmesi ya da bir yapının basitleşmesi

GERİLEME : Turkish Turkish

geri çekilme, °ricat

GERİLEMEK : Turkish Turkish

geri çekilmek, geriye çekilmek

GERİLEMEK : Turkish Turkish

daha aşağı bir dereceye düşmek

GERİLEMEK : Turkish Turkish

(hastalık) gelişmeksizin yok olmaya yüz tutmak

GERİLEMEK : Turkish Turkish

ir tepki karşısında katı sayılan bir tutumdan vazgeçmek

GERİLETMEK : Turkish Turkish

gerilemesine yol açmak, ilerlemesine engel olmak

GERİLEYİCİ : Turkish Turkish

geri giden, gerileyen

GERİLEYİCİ BENZEŞME : Turkish Turkish

sözcükte, sonraki sesin önceki sesi etkilemesi

GERİLEYİŞ : Turkish Turkish

gerilemek eylemi ya da biçimi

GERİLİ : Turkish Turkish

gerilmiş olan

GERİLİK : Turkish Turkish

geri olma durumu

GERİLİK : Turkish Turkish

anlıksal gelişim ya da okul başarılarında yaşına göre geri kalma durumu

GERİLİM : Turkish Turkish

ıki ucundan zıt yönlere çekilen bir telin her noktasında, o iki güce karşı koyan güç, °tevettür

GERİLİM : Turkish Turkish

ir iletkenin uçları arasındaki gizilgüç farkı; potansiyel farkı, °voltaj

GERİLİM : Turkish Turkish

gerginlik, °tansiyon