Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
GÖREV : Turkish Turkish

ir bütündeki öğelerin işi, işlevi, °fonksiyon

GÖREV : Turkish Turkish

ir organ ya da gözenin yaptığı iş, itlev, °fonksiyon

GÖREV : Turkish Turkish

ir tümcede bir dil biriminin öbür birimlerle ilişkisi aracılığıyla yerine getirdiği iş

GÖREV : Turkish Turkish

ir değerin başka değerlerle olan ilişkisi

GÖREVCİLİK : Turkish Turkish

ışlevcilik

GÖREVDEN ALINMAK : Turkish Turkish

ulunduğu görevden çıkarılmak, işine son verilmek

GÖREVDEN ALINMAK : Turkish Turkish

ulunduğu orundan daha az yetkisi olan bir başka oruna atanmak

GÖREVDEŞ : Turkish Turkish

irlikte görev yapan; aynı görevi yapan

GÖREVDEŞLİK : Turkish Turkish

görevdeş olma durumu; bir görevin yerine getirilmesinde iş ortaklığı,sinerji

GÖREVDEŞLİK : Turkish Turkish

ir görevin yerine getirilmesi için birkaç organın birlikte çalışması durumu, °sinerji

GÖREVLENDİRİLMEK : Turkish Turkish

görev verilmek

GÖREVLENDİRME : Turkish Turkish

görevlendirmek eylemi

GÖREVLENDİRMEK : Turkish Turkish

irine bir görev vermek, vazifelendirmek

GÖREVLENMEK : Turkish Turkish

görev almak

GÖREVLİ : Turkish Turkish

görevi olan, o görevden sorumlu olan, vazifeli

GÖREVLİ : Turkish Turkish

esmi görevi olan kimse, °memur

GÖREVLİLİK : Turkish Turkish

görevli olma durumu, °memurluk

GÖREVLİLİK : Turkish Turkish

esmi i?

GÖREVSEL : Turkish Turkish

göreve ilişkin, görevle ilgili, işlevsel, °fonksiyonel

GÖREVSEL DİLBİLİM : Turkish Turkish

sözcükleri tümce içinde yüklendikleri görev bakımından inceleyen dilbilim

GÖREVSELCİLİK : Turkish Turkish

ışlevcilik

GÖREVSEVER : Turkish Turkish

görev bilinci gelişmiş (kimse)

GÖREVSEVERLİK : Turkish Turkish

görevsever olma durumu

GÖREVSİZ : Turkish Turkish

ir görevi bulunmayan

GÖREVSİZLİK : Turkish Turkish

ir görevi bulunmama durumu