Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
GÖREVSİZLİK KARARI : Turkish Turkish

ir mahkemenin önüne getirilen davanın niteliği bakımından kendi görev alanına girmediğine ilişkin verdiği karar

GÖREYİM SENİ : Turkish Turkish

senden başarılı sonuçlar bekliyorum

GÖREYİM SENİ : Turkish Turkish

(tehdit yollu) sen bunu yaparsan karşılığını da görürsün! görme... aşırılık anlatır

GÖRGÜ : Turkish Turkish

ir toplum içinde var olan ve uyulması gereken saygı ve incelik kuralları, °terbiye

GÖRGÜ : Turkish Turkish

ir kimsenin, karşılaştığı ve kişiliği üzerinde olumlu etki yapan deneysel bilgi, deneyim

GÖRGÜ : Turkish Turkish

görmüş olma durumu

GÖRGÜ KURALLARI : Turkish Turkish

ir toplumda ya da toplumsal kümede, davranışların dış biçimlerini denetlemeye yönelik olan kuralların tümü, °adabımuaşeret

GÖRGÜ TANIĞI : Turkish Turkish

tanıklığı, olayı görmüş olmasına dayanan tanık

GÖRGÜCÜLÜK : Turkish Turkish

deneycilik

GÖRGÜL : Turkish Turkish

görgüye dayanan; duyulara, algılara, deneylere dayanan

GÖRGÜLENMEK : Turkish Turkish

görgülü duruma gelmek

GÖRGÜLÜ : Turkish Turkish

görgüsü olan

GÖRGÜLÜCE : Turkish Turkish

görgülü bir biçimde (olan)

GÖRGÜSÜZ : Turkish Turkish

görgüsü olmayan

GÖRGÜSÜZ : Turkish Turkish

kaba

GÖRGÜSÜZCE : Turkish Turkish

görgüsüz bir biçimde

GÖRGÜSÜZCE : Turkish Turkish

pek görgülü olmayan

GÖRGÜSÜZLÜK : Turkish Turkish

görgüsüz olma durumu ya da görgüsüzce davranış

GORİL : Turkish Turkish

afrika'nın ekvator bölgesindeki ormanlarda yaşayan, insanımsıların en iri ve en güçlüsü (gorilla gorilla)

GORİL : Turkish Turkish

koruyucu

GÖRK : Turkish Turkish

güzellik, gösteri?

GÖRKEM : Turkish Turkish

göz alıcı ve gösterişli olma durumu, °debdebe, °ihtişam, °tantana, °haşmet

GÖRKEMLİ : Turkish Turkish

göz alıcı ve gösterişli, °haşmetli, °ihtişamlı, °muhteşem

GÖRKEMLİ : Turkish Turkish

ıri yapılı, iyice serpilmiş

GÖRKEMLİLİK : Turkish Turkish

görkemli olma durumu