Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
GÖSTERİŞÇİ : Turkish Turkish

gösteriş yapmasını seven, gösteriş ereği güden

GÖSTERİŞÇİLİK : Turkish Turkish

gösterişçi olma durumu

GÖSTERİŞLİ : Turkish Turkish

gösterişi olan, çarpıcı, boylu poslu

GÖSTERİŞLİ : Turkish Turkish

gösterişi olan, göz alıcı, görkemli, saltanatlı

GÖSTERİŞLİLİK : Turkish Turkish

gösterişli olma durumu

GÖSTERİŞSİZ : Turkish Turkish

gösterişi, çarpıcılığı olmayan

GÖSTERİŞSİZ : Turkish Turkish

gösterişten kaçınan, alçakgönüllü, °mütevazı

GÖSTERİŞSİZLİK : Turkish Turkish

gösterişsiz olma durumu, sadelik, °tevazu

GÖSTERME : Turkish Turkish

göstermek eylemi, °teşhir

GÖSTERME ADILI : Turkish Turkish

varlıkların yerini, işaret yoluyla tutan adıl

GÖSTERME BELİRTECİ : Turkish Turkish

ir eylemin, bir adın ya da bir belirtecin anlamını, gösterme yoluyla sınırlayan belirteç

GÖSTERME SIFATI : Turkish Turkish

ir adı gösterme yoluyla belirten sıfat

GÖSTERMECİ : Turkish Turkish

cinsel organlarını gösteren ruh hastası, utaçıcı, °teşhirci

GÖSTERMECİLİK : Turkish Turkish

cinsel organlarını gösterme biçiminde görülen ruhsal sapıklık, utaçıcılık, °teşhircilik

GÖSTERMEK : Turkish Turkish

görülmesini sağlamak, görmesine yol açmak

GÖSTERMEK : Turkish Turkish

irini ya da bir şeyi işaretle belirtmek

GÖSTERMEK : Turkish Turkish

irini ya da bir şeyi ilgiliye, yetkiliye götürmek

GÖSTERMEK : Turkish Turkish

ir şeyi birinin bilgisine sunmak, öğretmek, açıklamak

GÖSTERMEK : Turkish Turkish

elirtmek, anlatmak

GÖSTERMEK : Turkish Turkish

duygularını, düşüncelerini belirtmek; dışa vurmak

GÖSTERMEK : Turkish Turkish

ir şeyin etkisi altında tutmak

GÖSTERMEK : Turkish Turkish

kanıtla inandırmak

GÖSTERMEK : Turkish Turkish

yapmasını söylemek, görevlendirmek

GÖSTERMEK : Turkish Turkish

güzelliğini ortaya çıkarmak

GÖSTERMEK : Turkish Turkish

herhangi bir biçimde değerlendirmeye yol açmak