Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
GÖSTERMEK : Turkish Turkish

tehdit yollu kullanılır

GÖSTERMEK : Turkish Turkish

görünmek, benzemek

GÖSTERMEK : Turkish Turkish

etmek

GÖSTERMELİK : Turkish Turkish

ir bütünün niteliğini anlatmak için bütünden ayrılıp verilen parça, örnek, °numune, mostralık

GÖSTERMELİK : Turkish Turkish

gösterişi olan

GÖSTERMELİK : Turkish Turkish

görünüşü kurtarmak için yapılan, içten olmayan, formalite gereği yapılan

GÖSTERMELİK : Turkish Turkish

göstermeye uygun

GÖSTERMEPARMAĞI, -NI : Turkish Turkish

elde, başparmaktan sonraki parmak, işaretparmağı, şahadetparmağı

GÖT, -TÜ : Turkish Turkish

anüs

GÖT, -TÜ : Turkish Turkish

alt taraf, dip

GÖT, -TÜ : Turkish Turkish

kaba et, kıç, popo

GÖT, -TÜ : Turkish Turkish

güç ya da yüreklilik

GOTİK : Turkish Turkish

gotlarla ilgili

GOTİK SANAT : Turkish Turkish

temel özelliği sivrilik olan, xii. yüzyıldan sonra rönesans'a kadar avrupa'da gelişen sanat ve mimarlık biçimi

GOTLAR : Turkish Turkish

ortaçağda, orta avrupa'da yaşayan bir halk

GÖTLEK : Turkish Turkish

edilgin eşcinsel erkek

GÖTLÜK : Turkish Turkish

at, eşek gibi hayvanların eğer örtüsünün arka tarafı

GÖTTEN BACAKLI : Turkish Turkish

kısa boylu, bodur

GÖTÜN : Turkish Turkish

geri geri, kıçın kıçın

GÖTÜRMEK : Turkish Turkish

taşımak, ulaştırmak ya da koymak

GÖTÜRMEK : Turkish Turkish

ir kimseyi bir yere beraberinde ulaştırmak

GÖTÜRMEK : Turkish Turkish

ir şeyi yakından uzağa yürütmek

GÖTÜRMEK : Turkish Turkish

yerinden ayırıp uzağa atmak ya da yok etmek

GÖTÜRMEK : Turkish Turkish

öldürmek

GÖTÜRMEK : Turkish Turkish

(bir şeyi) ayrılırken yanına almak